Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Altından kıymetli şey, dua almaktır > Sen burada az bekle!
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Sen burada az bekle!

Hazret-i Ömer, Abdurrahman bin Avf “radıyallahü teâlâ anhüma” ile birlikte her gece şehri dolaşırdı.

Ancak belli bir yere geldiklerinde;
- Sen az bekle! derdi.

Ve kendi yalnız gidip girerdi bir haneye.
Az sonra dönüp gelir ve devam ederlerdi dolaşmaya.

Hazret-i Abdurrahman bunu çok merak ederdi.
Ama çekinirdi sormaya.
Bu, her gece böyle olurdu istisnasız.

Vaktâ ki hazret-i Ömer göçtü bu alemden.
Ertesi gün, Abdurrahman bin Avf hazretleri o yere gidip buldu o evi.

İçeri girince hasta biriyle karşılaştı.
Pir-i fani bir ihtiyardı bu.

Yaşlı adam karşısında onu görünce şaşırdı birden.
Ve sordu heyecanla:

- Sen kimsin?
- Abdurrahman bin Avf’ım.

- Ömer yok mu?
- Yok, bugün ben geldim.

İhtiyar güçlükle konuşuyordu.
- O nerde? Dün gece sabaha kadar bekledim, gelmedi.

Hazret-i Abdurrahman mecbur kaldı gerçeği söylemeye.
- O vefat etti baba.

İhtiyar bunu duyunca adeta yıkıldı ve;
“Vah Ömer!” diyerek başladı ağlamaya.

Hazret-i Abdurrahman teselli etmeye çalıştı onu:
- Üzülme baba. O yoksa ben varım.

İhtiyar ağlıyordu:
- Ben Ömer’siz yaşıyamam oğlum.

- Ben Onun arkadaşıyım baba. O nasıl hizmet ediyorduysa, emret, ben yapayım aynısını.

- Hayır oğlum, sen Onun yaptığını yapamazsın. Ama bir yardım yapacaksan “Amin” de şu duama, dedi.

Ve ellerini kaldırıp yalvardı:
- Ya ilahi! Madem ki Ömer gitti, yaşatma beni artık!

Duası anında kabul oldu.
Ellerini yüzüne sürerken teslim etti ruhunu.

Hazret-i Abdurrahman cenaze hizmetini bizzat gördü.
Ve göz yaşları içinde defnettiler mezarına.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı