Dede Molla "rahmetullahi aleyh", Orta Anadoluda yetişen Velilerdendir.
Bir gün “Dua alma”nın ehemmiyetinden bahsediyordu ki, şunu anlattı cemaate:
Büyüklerden biri gençliğinde, her görüştüğü kimseden dua istermiş.
Ama kim olursa olsun.
Bir gün de, bir esnaftan alışveriş yapıp ayrılmış.
Ama unutmuş dua istemeği.
Üç günlük yol gidince, hatırlayıp geri dönmüş.
Esnaf onu görünce sormuş:
- Hayrola, malımda bir kusur mu gördünüz?
- Yok, hayır.
- Alışverişte bir noksanlık mı oldu?
- Hayır.
- Niye geri döndünüz öyleyse?
- Bir şeyi unuttum da.
- Neyi unuttunuz?
- Dua istemeyi.
- Kimden?
- Sizden.
Adam hayretle sormuş:
- Üç günlük yoldan bunun için mi döndünüz yani?
- Evet, duanı almak için döndüm.
- Ama ben, yüz yıkamayı bile bilmeyen çok cahil birisiyim. Benim duamdan ne olur ki?
- Olsun. Bu benim âdetim. Her tanıştığım kimseden dua isterim. Ne olur, bir dua edin bana.
Adam “Pekala” deyip açmış ellerini ve;
- Ya Rabbi! Ver bu kulunun muradını! diye yalvarmış.
O genç, meğer kalb gözünün açılması için dua istermiş herkesten.
Bu dua ile açılmış kalb gözleri.
Cinler Cehenneme girecek mi?
Bir gün de sevdikleriyle sohbet ediyordu ki;
- Efendim cinler de Cehenneme girecek mi? diye sordu birisi.
Cevaben;
- Evet girecekler, buyurdu.
Sordular:
- Cinler, ateşin alev kısmından yaratılmış hocam. Cehennem onlara tesir eder mi ki?
Buyurdu ki:
- Onlar, Cehennemin soğuk kısmına atılırlar. Kur’an-ı kerimde “Zemherir” diye geçiyor ki, “Soğuk Cehennem”i bildiriyor işte.
|