Darendeli Muhammed Hilmi Efendi "rahmetullahi aleyh", Anadolu Velilerinden olup, mübarek kabri Maraş’tadır.
Bir gün bu zata;
- Bir mümin için en mühim iş nedir? diye sordular.
Cevabında;
- İmanını kurtarmaktır, buyurdu. Ahirete imanla gidenler, mahşer gününde “Pehlivan” diye gösterilecektir. Kolay değil.
Sordular:
- İman nasıl gider efendim?
- Dinin emirlerine ehemmiyet vermemekle gider. Günah işlemekle iman gitmez. Ancak günahı hafife alarak, ehemmiyet vermeyerek işlenirse, o zaman iman gidebilir.
- Bunun ölçüsü nedir efendim?
- Günah için üzülmek veya üzülmemektir. Yani bir günahı işledikten sonra kalben üzülüyor, pişmanlık duyuyorsa, imanı gitmez bu kimsenin.
- Ya üzülmüyorsa hocam?
- O zaman harama ehemmiyet vermiyor demektir ki, böyle kimsenin imanının gitmesinden korkulur.
Ve misal verdi:
- Mesela, içki içen birini düşünün. Eğer üzülür, içtiğine pişmanlık duyarsa, imanını kaybetmez. Yalnız günahkâr olmuştur.
Ve ekledi:
- Ama içtiği için hiç üzülmez, bu işin haram olduğuna aldırmaz, pervasızca içmeye devam ederse, Allahü teâlânın haram kılmasına ehemmiyet vermemiş, aldırmamış olur ki, bu hâl, mâzallah küfre düşürür o insanı.
Hastalıklar görülür
Bir gün de cemaatine;
- Sabah namazını kıldıktan sonra yatmak zararlıdır, buyurdu.
Dinleyenler;
- Ne zararı var efendim? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Böyle yapanlarda mide, barsak ve kemik hastalıkları görülür. Hem sonra “maddi rızıklar” bu saatte taksim ediliyor.
|