Davud-i Halveti "rahmetullahi aleyh", Mudurnu’da yetişen Velilerden.
Kabri oradadır.
Bir gün;
- Sırat köprüsü nedir? diye sordular bu zata.
Buyurdu ki:
- Sırat köprüsü Cehennemin üzerine kurulur. İsmi Köprü ise de, dünyadaki köprülere benzemez.
Sordular:
- Neden köprü denmiş efendim?
- Oradan herkes geçeceği için.
- Herkes mutlaka geçecek mi efendim?
- Evet, Peygamber efendimiz aleyhisselam; “Her Müslüman Sırat köprüsünden geçecek ve herkese burada yedi sual sorulacaktır” buyuruyor.
Sordular yine:
- O sualler nedir hocam?
- Birinci sual “İman”dan olacak. İmanı ehl-i sünnete uygun olan kurtulacaktır.
Sonra “Namaz”dan sorulacak. Namaz hesabını verenlerin, diğer hesapları kolay geçecek.
Sonra sıra ile, “Oruç”tan, “Hac”dan, “Zekat”dan, “Gusül abdesti”nden ve “Kul hakkı”ndan sorulacaktır. Fakat bunlardan en çetini “Kul hakkı”dır. Burada Peygamberler bile korkuya kapılırlar.
Ve ekledi:
- Bu haktan kurtulmak çok zordur. Çok az bir hak için, yediyüz vakit cemaatle kılınmış ve kabul olmuş namazın sevabı karşı tarafa verilir. O kadar sevabı yoksa, o zaman karşı tarafın günahları alınıp buna yükletilir.
Güler yüzlü olun!
Bir gün de sohbetinde;
- Güler yüzlü olun! Müslüman, güler yüzlü ve neşeli olur, buyurdu.
Sordular:
- Müslüman neden neşeli olur efendim?
Buyurdu:
- Neden olmasın ki? Allahü teâlâ ona “En büyük nimet”i vermiştir.
- O hangi nimet hocam?
- İman nimeti. Allahü teâlâ bir kuluna “İman” vermişse, ona her şeyi vermiş demektir. Vermemişse, hiçbir şey vermemiştir. “İman etmek” böyle kıymetlidir işte.
|