Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > En büyük nimet, doğru imandır > Hediye olarak ne getireyim
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Hediye olarak ne getireyim

Ebu Abdullah Turuğbadi hazretleri "rahmetullahi aleyh", Evliyanın büyüklerindendir.
Tus şehrinde vefat etti.

Bu zat bir gün topladı çocuklarını.
- Evlatlarım, bu gece rüyada Resulullah efendimizi gördüm, buyurdu.

Sordular:
- Hayırdır inşallah. Nasıl gördün baba?
- Bana sevgiyle bakıp; “Ey oğul, dünyanın sıkıntısını çektiğin yeter. Artık bana gel” buyurdular.

Çocuklar merak etmişlerdi.
- Sen ne dedin babacığım?
- Baş üstüne dedim tabii ki. Ama peşinden; “Ya Resulallah! Size getirecek bir armağanım yoktur. Hediye olarak ne getireyim?” diye sordum.

Çocuklar heyecanlanmıştı.
- Ne buyurdular peki?
- “Oğullarını getir!” buyurdular.

Sevinçten hopladı çocuklar:
- Yaşasın!

Sordu onlara:
- Şimdi söyleyin bana. Resulullahın huzuruna giderken hanginiz benimle gelir? Hanginizi götüreyim?

İkisi de bir ağızdan;
- Beni götür! diye haykırdılar.

Bunun üzerine üç tabut yaptırdı o gün.
Akşama doğru üçü de göç etti bu alemden.

Müminin alameti

Bu zat, bir gün cemaatine;
- Mümin olmanın alametlerinden biri nedir, biliyor musunuz? diye sordu.

Cevaben;
- Bilmiyoruz efendim, dediler.

Buyurdu ki:
- Bir insanın daha kurtuluşuna vesile olmak için çalışmaktır. Bir kişiye dinden bir mesele öğretmek, “yüz nafile hac”dan daha faziletlidir.

Sordular:
- Öğretecek kadar ilmimiz yoksa hocam?

- O zaman kitap verirsiniz. Ehl-i sünnet alimlerinin Allah için yazdıkları “İlmihal kitapları”ndan alıp, eşe dosta hediye edersiniz.

- Bu da emr-i maruf sayılır mı efendim?

- Elbette. O insan bu kitaptan okuyup öğrenir. Siz de bu sevaba kavuşursunuz.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı