Anadolu Evliyasından İsmavlı Dede "rahmetullahi aleyh" zamanında bir genç, yolda bir kız gördü.
Kızın güzelliği yaktı gönlünü.
Aşık oldu bir anda.
Ancak bir daha da göremedi.
Göremedi ama, gündüz hayalindeydi o kız, gece rüyasında.
Unutmak istiyordu ama, ne mümkün.
Bir türlü söküp atamıyordu onu kalbinden.
Tam bunalıma girmek üzereydi ki, açtı ellerini;
- Ya Rabbi! Kurtar beni bu sıkıntıdan. Dayanamıyorum artık! diye yalvardı.
Sonra çıktı dışarı.
Yolda bu büyük zatla karşılaştı birden.
İsmavlı Dede, onu görür görmez anladı derdini.
Yaklaşıp sordu:
- Senin bir derdin mi var evladım?
Genç büktü boynunu:
- Evet efendim, çok dertliyim.
Mübarek, açtı ellerini;
- Allah seni bu dertten kurtarsın. Unuttursun sana o kızı. Çıkarsın gönlünden, diye dua etti.
Ve devam etti yoluna.
Genç, o anda kurtuldu derdinden.
Unuttu o kızı.
Kuş gibi hafiflediğini hissetti.
Kendi kendine;
“Allah Allah!” dedi. “Bu zat kimdi ki, bir bakışta anladı derdimi ve bir duasıyla kurtuldum bu dertten”.
Koşup yetişti arkasından:
- İsminizi bağışlar mısınız?
- Bana, İsmavlı Dede derler.
Hürmetle elini öpüp, talebesi olmakla şereflendi.
Sevap yerine günah
Bir gün de bazı sevdiklerine;
- Kardeşlerim, zengin olana bir defa Hacca gitmek farzdır ve gitmesi elbette lazımdır, buyurdu. Ama ondan sonrakiler nafile olur.
Sordular:
- Efendim, yirmi defa, otuz defa hacca gidenler oluyor. Buna ne dersiniz?
- Allah için gidiyorsa ne âlâ. Ama “Filan kes yirmi defa hacca gitti desinler” diye giderse, riya olur, buyurdu.
Ve ekledi:
- Sevap yerine günah kazanır.
|