İstanbul Velilerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, Cehennem azabı, küfür ve küfür bulaşıklığı olan günahlar içindir, buyurdu.
Sordular:
- Küfürden başka günahları olan, Cehenneme girmez mi efendim?
- Girmeyebilir.
- Ama efendim hadis-i şerifte; “Bir namazı, bile bile, vaktinde kılmayıp kaza edene, Cehennemde bir hukbe azap vardır” buyurulmuyor mu?
- Evet, öyle buyuruluyor.
- Peki, buradan, Cehennem azabının yalnız kâfirlere mahsus olmadığı anlaşılmaz mı efendim?
- Anlaşılmaz. Küfürden başka günahlara Cehennemde azap olunacağını bildiren haberler, hep bu günahlarda “küfür bulaşıklığı” olduğu içindir.
Sordular yine:
- Günahta küfür bulaşıklığı nasıl olur efendim?
- Bir günahı, hafif görerek, ehemmiyet vermeyerek işlemek, günaha girdiğine üzülmemek ve azabından korkmamak, o günahta “küfür bulaşıklığı” var demektir.
- Günahında küfür bulaşığı olmayan, Cehenneme girmez mi efendim?
- Girmeyebilir. Allahü teâlâ “doğru iman”ı hürmetine veya dünya sıkıntılarıyla günahlarını affeder veya şefaate kavuşur.
Ve ekledi:
Nitekim Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”; “Ümmetimden büyük günahları olanlara şefaat edeceğim” buyuruyor.
İhlassız ibadetler
Bir gün de sohbetinde;
- İlm ve ihlas ile yapılmayan ibadetin faydası olmaz, buyurdu. Böyle ibadetler, insanı küfürden, günahtan ve azaptan kurtarmaz.
Ve ekledi:
- Nitekim ömür boyunca böyle ibadet yapıp da, küfür üzere vefat eden münafıklar çok görülmüştür.
Sordular:
- İbadet ilim ve ihlasla yapılırsa efendim?
- Böyle ibadet, insanı dünyada küfür ve günahtan kurtardığı gibi, ahirette de Cehennem azabından kurtarır.
Şöyle bitirdi:
- Allahü teâlâ, bunu vaad etmiştir. O, vaadinden dönmez. Verdiği sözü elbette yapar.
|