Mevlana Ebu Said Evbehi hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir günkü sohbetinde;
- İslamiyet üç kısımdır, buyurdu. İlim, amel ve ihlas.
Sordular:
- İlimden maksat nedir efendim?
- İlimden maksat, İslamiyet’in bildirdiği şeyleri öğrenmek, amelden maksat ise, öğrendiklerini yapmaktır.
- Ya ihlas efendim?
- “İhlas”, her yaptığını Allah için yapmaktır. Bu üçünü yapan kimse Allahü teâlânın rızasına kavuşur. Cenâb-ı Hak bir kulundan razı oldu mu, bütün dünya ve ahiret saadetleri onun olmuş demektir.
Şöyle bitirdi:
- İslamiyet’in dışında aranılacak ve imrenilecek hiçbir iyilik yoktur.
Tasavvuf nedir?
Bir gün de;
- Tasavvuf nedir? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- Tasavvuf, zamanı en iyi şekilde kullanmaktır, buyurdu.
Sordular yine.
- Sabır nedir efendim?
- Susmaktır.
- Dünyada en güzel şey nedir efendim?
- Dünyaya düşkün olmamaktır.
- Herkes tarafından sevilmek için ne yapalım hocam?
- Kendinizi sevmeyin.
- Peki ahirette kurtulmak için ne yapalım efendim?
- Korkak ve ürkek yaşayın. Yani imanınızı kaybetmekten korkun, titreyin, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Çünkü bu zamanda imanı kaybetmek çok kolaydır. Nitekim bir kâfir, bir “kelime-i tevhid”i söylemekle nasıl imana kavuşuyorsa, bir mümin de, bir “kelime-i küfr”ü söylemekle küfre düşebilir mâzallah.
Güler yüzlü olun
Bir gün de;
- Müminin alameti nedir, biliyor musunuz? diye sordu sevdiklerine.
Cevaben;
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Müminin alameti, “Güler yüzlü” olmaktır.
Sordu yine:
- Münafığın alametini biliyor musunuz?
- Bilmiyoruz efendim.
- Münafığın alameti de “çatık kaşlı” olmaktır, buyurdu.
|