Ebu Midyen Mağribi hazretleri "rahmetullahi aleyh", kendisinden nasihat isteyen bir gence;
- Gençlik çağı kazanç zamanıdır, buyurdu. Aklı olan, bu vaktin kıymetini bilip elden kaçırmaz.
Delikanlı sordu:
- Gençlik çağı nasıl değerlendirilir efendim?
- Rabbine ibadet yapmakla, buyurdu.
- Efendim, ibadeti biraz ihtiyarlayınca yapsam?
- İhtiyarlık herkese nasip olmaz ki evladım. Nasip olsa bile, gençlikteki gibi kolay ibadet yapılamaz.
- Neden efendim?
- Çünkü ihtiyarlıkta gücü kuvveti gider insanın. Hastalıklar başlar. Bunun için gençlikte yapılan ibadetler çok kıymetlidir. İhtiyarlıkta, bundan kat kat fazla yapılan ibadetler aşağıda kalır.
Resulullaha uymak
Bir gün de;
- Efendim, dünyada ve ahirette saadete kavuşmak için ne lazım? diye sordular.
Cevabında;
- Dünya ve ahiretin Efendisi olan Resulullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” uymak lazım, buyurdu. Ona uymak için de iki şey lazım tabii.
Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- Birincisi “doğru bir iman”. İman doğru olmazsa, kurtuluş olmaz çünkü.
İkincisini sordular.
- İkincisi “Amel”, buyurdu. Bu da ilimle olur. Yani helali haramı öğrenip ona göre yaşamalıdır.
Ve ekledi:
- “İman” ve “Amel”, iki kanat gibidir. Cennete, bu iki kanat ile uçulabilir ancak.
Hastalıkta şifa vardır
Bir günkü sohbetinde de;
- Hastalıkta şifa vardır, buyurdu.
Dinleyenler şaşırdı:
- Hastalıkta şifa mı vardır efendim?
- Evet. Vücuda rahatsızlık veren her şey, insanın acizliğini anlamasına yarar. Bu da, o insanın Cenâb-ı Hakka dönmesine, Ona yalvarmasına, Ondan yardım istemesine, velhasıl Ona daha yakın olmasına sebep olur, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bu da, kalb için şifadır işte.
|