Hindistan Velilerden Emir Hüsrev Dehlevi hazretlerine "rahmetullahi aleyh", bazı gençler gelip;
- Gerçek fakir kimdir? diye sordular.
Cevabında;
- Haline şükredip kimseye şikayet etmeyen ve ihtiyacını insanlardan gizleyendir, buyurdu.
Sordular:
- Kalbi öldüren şeyler nelerdir efendim?
- Çok konuşmak, çok uyumak ve çok yemektir, buyurdu.
Sordular yine:
- Namaz kılmak, kimlere kolay gelir efendim?
- Allah’tan korkanlara.
- Kiminle arkadaşlık yapalım hocam?
- Size Allahü teâlânın emir ve yasaklarını hatırlatan kimselerle.
Sordular yine:
- Tasavvuf ne içindir efendim?
- “Tasavvuf”, kalbi, kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla doldurmak içindir.
- İyi ahlak nedir efendim?
- “İyi ahlak”, insanların sıkıntılarına katlanmaktır.
- Asıl felaket nedir hocam?
- Öldükten sonra başa gelecekleri bilmemektir.
- Gerçek sevgi nedir efendim?
- İyilik gördüğünde artmayan, kötülük gördüğünde de eksilmeyen sevgidir.
- Gerçek dost kimdir hocam?
- İstediğini vermediğiniz zaman kızmayan ve küsmeyendir.
- İyi komşuluk nasıl olur efendim?
- Komşuya eziyet etmemek ve onun eziyetlerine katlanmakla olur, buyurdu.
Nihayet;
- En büyük edeb nedir efendim? Dediler.
- “İlahi hudud”u, yani Allahü teâlânın emir ve yasaklarını gözetmektir, buyurdu.
En kıymetli insan
Bir gün de;
- Allah indinde kıymetli insan kimdir? diye sordular.
Cevabında;
- Allahü teâlânın kıymet verdiğine kıymet verendir, buyurdu.
- Kıymetsiz insan kimdir efendim?
- İnsanların kıymet verdiğine kıymet verendir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Allahü teâlânın aziz ettiğini kimse zelil edemez. Onun zelil ettiğini de kimse aziz edemez.
|