İstanbul Evliyasından Esrar Dede "rahmetullahi aleyh", bir gün sevdikleriyle sohbet ediyordu ki;
- Kardeşlerim, üç grup insan vardır ki, siz onlardan olmayın, buyurdu.
- Onlar nedir efendim? dediler.
- Müşrik, kâfir ve rai, buyurdu.
Sordular:
- Efendim, ilk ikisini biliyoruz. Rai ne demek?
- “Rai”, kendi aklına göre hareket edendir, buyurdu. Halbuki İslamiyet gelince aklın işi azaldı.
- Nasıl azaldı efendim?
- Akıl, tek başına doğru yolu bulamaz kardeşlerim. Eğer bulabilseydi, Peygamberler gönderilmezdi. Göz için ışık ne ise, “Akıl” için de “Peygamber” öyledir. Göz, ışık olmadan nasıl göremezse, akıl da Peygamber olmadan doğruyu bulamaz.
En büyük ibadet
Bir gün de bazı gençler bu zata gelip;
- Efendim, en büyük ibadet nedir? diye sordular.
Cevabında;
- “Beş vakit namaz” kılmaktır, buyurdu.
Gençler;
- Eyvah, biz bazen kazaya bırakıyoruz efendim, dediler.
Büyük Veli;
- Olur mu? Bu, çok yanlış, buyurdu. Bana sorarsanız, bir vakit namazım kazaya kalacağına, “bin kere ölmeyi” tercih ederim.
Ve ilave etti:
- Namaz bu kadar mühimdir işte. Nerede ve hangi şart altında olursak olalım, beş vakit namazımızı mutlaka kılmalıyız.
Sordular:
- Namazı kazaya bırakmak için hiç özür yok mu efendim?
- Var tabii, bunun için üç özür var.
Merak ettiler:
- Onlar nedir efendim?
- Birincisi, “Unutmak”, ikincisi “Uyumak”.
- Ya üçüncüsü efendim?.
Mübarek zat gülümsedi:
- Üçüncüsü de “Ölmek”tir. Yani namaz, “Nefes almak” gibidir bu dinde. Yani Müslüman, nefes aldığı müddetçe beş vakit namazını kılacaktır. Ancak ölünce kılmaz.
|