Çeşt şehrinde vefat eden büyük Velilerden Hacı Şerif Zendeni hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir günkü sohbetinde;
- Kardeşlerim, salih bir Müslüman şu dört şeyi mutlaka yapmalıdır, buyurdu.
Ve sıraladı:
- Önce “Ehl-i sünnet alimleri”nin kitaplarını okuyup dinini iyice öğrenmeli. İkincisi, okuduklarını doğru anlamalı. Üçüncüsü, öğrendiklerini bizzat yaşamalıdır.
Sordular:
- Ya dördüncüsü efendim?
- Dördüncüsü de, bu öğrendiklerini diğer insanlara, eşe dosta, tanıdıklara, öncelikle de kendi yakınlarına, hanımına ve çoluk çocuğuna öğretmelidir.
Cahillikten maksat
Bir gün de;
- Efendim, insanı Cehenneme götüren şey nedir? diye sordular.
Cevabında;
- Cahilliktir, buyurdu.
- Cahillikten maksat nedir efendim?
- İslamiyet’i bilmemektir. Öğrenmek farzdır çünkü. Her Müslümanın birinci vazifesi, dinini doğru olarak öğrenmektir. Bilmeden Müslümanlık olmaz. Büyüklerimiz; “Dinini bilmeyenin dini yoktur” buyurmuşlardır.
Ve ekledi:
- Allah’ın dinini, Onun kullarına öğretmeye giderken basılan yerlere, melekler kanatlarını sererler.
Bu, nasıl yapılır?
Sordular:
- Emr-i maruf nasıl yapılır efendim?
- İslam alimleri, insanlara anlatarak veya kitaplara yazarak bu hizmeti yaparlar.
- Biz nasıl yaparız efendim?
- Biz de o İslam alimlerinin yazmış olduğu kitaplardan alıp, eşe dosta, tanıdıklara vermekle, dağıtmakla yapabiliriz ancak.
Ve ekledi:
- Bu devirde en güzel emr-i maruf şekli, “kitap vermek”tir.
Pişmanlık tövbedir
Bir gün de;
- Allahü teâlâ, günah işleyip pişman olan kulunu, istiğfar etmeden önce affeder, buyurdu.
Sordular:
- Tövbe etmeden mi efendim?
- Evet, buyurdu. Pişmanlık tövbedir zaten. Ama diliyle de istiğfar ederse daha iyi olur.
|