Gaziantep Velilerinden Fethullah Efendi "rahmetullahi aleyh", bir talebesini vazife ile bir yere gönderirken ayaküstü;
- Evladım, gittiğin yerde sakın ola “Allahlık” ve “Peygamberlik” davasında bulunmayasın, diye nasihat etti.
Talebe şaşırdı:
- Tövbe hocam, hiç öyle şey olur mu?
- Olabilir evladım. Neden olmasın.
- Nasıl olur efendim?
- Bak evladım, buyurdu. “Her dediğim olsun” dersen, “Allahlık” dava etmiş olursun. Çünkü yalnız Allah’ın her dediği olur. Eğer “Bana uymayan kötüdür, bozuktur” dersen, bu da “Peygamberlik” davasıdır.
Arkadaş çok mühim
Bir gün de talebelerine;
- Çocuklar, kim olduğunuz değil, kiminle olduğunuz önemlidir, buyurdu.
Ve sordu onlara:
- Siz “Kıtmir” diye bir şey duydunuz mu?
- Duyduk efendim, dediler. Bir köpek ismi bu. Eshab-ı kehfin köpeği.
- Peki, bu köpeğin Cennete gireceğini de biliyor muydunuz?
Gençler şaşırdılar:
- Hayır, duymadık hocam. Köpek de Cennete girer mi ki?
- Evet, buyurdu. Kıtmir adındaki bu köpek, istisna olarak Cennete girecek çocuklar.
Hikmetini sordular.
- Eshab-ı kehf ile bir müddet birlikte olduğu için, buyurdu. Şimdi anladınız mı arkadaşın kıymetini?
- Evet efendim, dediler. Çok iyi anladık. Kim olduğumuz değil, “Kiminle olduğumuz” önemliymiş.
Kötü arkadaştan kaçın!
Bir gün de, sevdiği bazı gençlere;
- Kötü arkadaşlardan, aslandan kaçar gibi kaçın, buyurdu.
Ve ekledi:
- Kötü arkadaş, aslandan daha tehlikelidir. Çünkü “aslan”, en fazla insanın canını alır. Ama “kötü arkadaş”, insanın dinini, imanını alır ve sonsuz felakete sürükler onu.
|