Büyük Velilerden Hace Muhammed el Çeşti hazretlerine "rahmetullahi aleyh", bir gün komşu bir genç gelip;
- Efendim, imanın alameti nedir? diye sordu.
Cevaben;
- İmanın iki alameti vardır, buyurdu. Birincisi, küfrü ve kâfirleri sevmemek, öbürü de ibadetlerin kolay gelmesidir.
Delikanlı sordu yine:
- İnsanı aziz ve zelil kılan şeyler nelerdir efendim?
- Allah’ın kıymet verdiğine kıymet veren aziz, insanların kıymet verdiğine kıymet verense zelil olur evladım. Cenâb-ı Hakkın aziz ettiğini, kimse zelil edemez.
Cömert kime denir?
Bir gün de sevdiklerine;
- Cömerdin yardımcısı Allahü teâlâdır, buyurdu. Ne zaman ayağı sürçse, Allah onun elinden tutar, kaldırır. Cömertlerin gideceği yer Cennettir.
Sordular:
- Cömert kime denir efendim?
Buyurdu ki:
- Cömert, sadece veren adam değildir. Asıl cömert, hem veren, hem de verdiği zaman sevinen insandır.
Başım dertten kurtulmuyor
Bir gün de sevdiği bir genç gelip;
- Efendim, başım dertten kurtulmuyor. Biri bitmeden öteki başlıyor, diye arzetti.
Cevaben;
- Dünya sıkıntısı gelir geçer oğlum, buyurdu. Bunları dert etme.
- Ya neyi dert edeyim hocam?
- Asıl dert, “ahiret derdi”dir evladım. Onu dert et. Bu dert yanında diğerleri dert sayılmaz.
Sonra da derin bir “Ah!” çekip;
- İnsanlar, “Cehennem derdi”ni bilselerdi, dünyada dert diye bir şey tanımazlardı, buyurdu.
İşlerin en hayırlısı
Bir gün de;
- Günlerin en kıymetlisi “Cuma günü”, ayların en kıymetlisi ise “Ramazan ayı”dır, buyurdu.
Ve sordu cemaate:
- İşlerin en hayırlısı nedir dersiniz?
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- İşlerin en hayırlısı da, ihlas ile kılınan “beş vakit namaz”dır.
|