Denizli Evliyasından Hacı Osman Nuri Efendi’ye "rahmetullahi aleyh", bir gün;
- Efendim, bize Sırat köprüsünden bahseder misiniz, dediler.
Buyurdu ki:
- Sırat köprüsünde, herkese “yedi şey”den sual sorulacak. Bu suallere doğru cevap veren, selametle geçip Cennete girecektir.
Sordular:
- Ya cevap veremeyenler hocam?
- Onlar Cehenneme düşecekler.
- O yedi sual nelerdir efendim?
- İlk sual “İman”dan olacak, sonra “Namaz”dan olacak. Diğer sualler, “Oruç, hac, zekat, gusül abdesti ve kul hakları”ndan olacak.
Ve ekledi:
- Yedincisi “kul hakkı” olup en zorudur. Peygamber efendilerimiz bile masum yani günahsız oldukları halde, burada korkarlar.
Allah kimleri sever?
Bir gün de;
- Efendim, Allahü teâlâ hangi kullarını sever? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Kim Onun kullarına hizmet ediyorsa, onu çok sever, buyurdu. Bu hizmet de iki türlü olur. Biri, dünyaları ile ilgili olur ki, mesela bir kimseyi bir dünya sıkıntısından kurtarmanın sevabı, bütün cihanın nafile ibadetlerinin toplamından daha sevaptır.
Sordular:
- İkincisi nedir efendim?
- İkinci hizmet ahiretleriyle ilgili olur. Yani onların sonsuz Cehennemden kurtulup, sonsuz Cennete girmelerine vesile olmaktır ki, bu da, onlara “dinlerini öğretmek”le olur.
Ve ekledi:
- Bu hizmetin sevabı yanında öncekinin sevabı, deniz yanında damla gibi kalır. Ama bir şartla. Hizmet, “Allah için” olacak. Yoksa on para etmez.
Gıybetten sakının!
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, “Gıybet”ten çok sakının, buyurdu. Bu günah, annesiyle zina yapmaktan daha büyük günahtır.
- Gıybet nedir efendim? dediler.
- Belli bir Müslümanın aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Dinleyen, o kimseyi tanımıyorsa, gıybet olmaz. Duyunca üzülmezse yine gıybet olmaz.
|