Kayseri Evliyasından Hacı Torun Efendi’ye "rahmetullahi aleyh", bir gün, bir talebesi gelip;
- Efendim, Hubb-u fillah nedir? diye sordu.
Cevaben;
- “Ehl-i sünnet” yolunda olan Müslümanları Allah için sevmektir, buyurdu.
- Buğd-u fillah nedir hocam?
- “Buğdu fillah”, kâfirleri, yani Allahü teâlânın düşmanlarını, Allah için sevmemektir. Ama bu, sadece sevmemektir. Yoksa dövüşmek ve münakaşa etmek değildir.
Sordular:
- Hiç mi münakaşa etmeyeceğiz efendim?
- Hayır. Dostla da, düşmanla da münakaşa etmeyeceğiz. Çünkü münakaşa, dostla yapılırsa, dostluğu azaltır, düşmanla yapılırsa düşmanlığı arttırır. Ayrıca kalb kırılmasına da sebep olur ki, kâfirin de kalbini kırmak günahtır dinimizde.
Dünya nedir?
Bir gün de sevdiği bir talebesi;
- Efendim, büyükler, “Dünyadan sakınınız!” buyuruyorlar. Bu ne demek? diye sordu.
Cevabında;
- Burada dünya demek, haram ve günahlardır, buyurdu. Dünyadan sakınmak, haram ve günahlardan sakınmak demektir.
Genç sordu:
- Ama efendim haram işlemek tatlı geliyor.
Evet, nefse tatlı geliyor. Nefs günahtan zevk alır. Çünkü onun gıdası haramlardır.
İslam’a uyulursa...
Şöyle devam etti:
- Ama İslamiyet’e uyulursa, bu zevk gittikçe azalır. Günahtan kaçmaya devam edilirse, giderek tatsız ve zevksiz gelir.
- Yine devam edilirse efendim?
- O zaman haramlar “iğrenç” gelmeye başlar. Nefret eder, tiksinir günahtan. Haram işlemek arzusu hiç kalmayınca, kalbine “Allah sevgisi” dolar.
Ve ekledi:
- Böyle temizlenen kalbde, bilmediğimiz his uzuvları hasıl olur.
Delikanlı sordu:
- Ne gibi mesela efendim?
- Mesela “kalb gözü” ve “kalb kulağı” açılır o kimsenin. Bu göz ve bu kulakla, dünyanın her tarafını, hatta kabir hayatını görür ve her yerdeki sesleri işitir.
|