İstanbul’da medfun bulunan Harputlu İshak Efendi "rahmetullahi aleyh", bir günkü vaazında;
- “Ehl-i sünnet alimleri”ni tanıyan ve seven bir kimse müşrik olmaz, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bu büyüklerin sohbetinde bulunan veya kitaplarını okuyan kimseler, her türlü günahı işleyebilir ama küfre kaymaz ve küfür üzere ölmezler.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü onlarla küfür arasında görünmez bir duvar vardır, buyurdu. Onlar, küfür ve şirkten emindirler.
Sordular:
- Ya işledikleri günahlar efendim?
- Allahü teâlâ onların günahlarını imanları hürmetine affeder inşallah. Cehennem, küfür veya küfür bulaşmış günahlar içindir zaten.
Sordular yine:
- Küfür bulaşmış günah nasıl olur ki hocam?
- Allahü teâlânın haram etmesine ehemmiyet vermeyerek, umursamayarak, aldırmayarak, içi sızlamadan, fütursuzca işlenen günahlardır. Sadece günah olduğunu kabul etmesi, onu küfürden kurtarır.
Müminin alameti
Bir günkü sohbetinde de;
- Müminin alameti ikidir, buyurdu. Birincisi, küfrü ve kâfirleri sevmez. İkincisi de, ibadetler kolay ve zevkli gelir. Müslüman ne kadar ibadet etse de, tövbe ve istiğfarı elden bırakmamalıdır.
Dinleyeler;
- Hikmeti ne efendim? dediler.
- Çünkü büyüklerimiz; “Amel et, peşinden istiğfar et!” buyurmuşlardır. Tövbe istiğfar edene, cenâb-ı Hak her kapıyı açar. Kur’an-ı kerimde; “İstiğfar ederseniz, imdadınıza yetişirim” buyuruluyor.
Ömür boşa geçiyor
Bir gün de;
- Kardeşlerim, kıymetli ömrümüz, günah işlemekle, kusur kabahat yapmakla, yanılmakla geçip gidiyor, buyurdu. Kıymetli vakitlerimizi fuzuli şeylerle heba ediyoruz.
Sordular:
- Ne tavsiye edersiniz efendim?
- Çok tövbe edelim, buyurdu. Hiç kimse tövbeden kurtulamaz.
- Hiç kimse mi efendim?
- Evet. Masum yani günahsız oldukları halde, Peygamberler bile tövbe ederlerdi.
|