Mısır’da yetişen büyük Velilerden İbn-i Farıd hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir günkü sohbetinde;
- Kardeşlerim, bu dünyada ya “Garip” gibi, ya da “Yolcu” gibi olun, buyurdu. Yahut da “Ölüler”den sayın kendinizi.
Sordular:
- Garip gibi olmak nasıl olur efendim?
- Yani bu dünyada hiç kimseniz yokmuş gibi olun, buyurdu. Ne anne babanız var sanki, ne kardeşiniz, ne de bir yakınınız. Öyle kabul edin. Çünkü kabre girince, bunların hiçbiri olmayacak yanınızda.
Sordular yine:
- Yolcu gibi olmak nasıldır efendim?
- Geri dönmemek üzere uzun bir yolculuğa çıktığınızı farzedin mesela. O andaki duygularınız nasıl olursa, öyle olun bu dünyada. Zira çok yakında sonsuz bir yolculuğa çıkacaksınız.
- Ölülerden saymak nasıl olur hocam?
- Yani hiç kimseyi kırmayın, üzmeyin. Ölü gibi olun. Zira yakın bir gelecekte nasılsa öleceksiniz. Ölüm muhakkaktır çünkü.
Şöyle bitirdi:
- Bir şey “Muhakkak” ise, onu “Olmuş” bilmelidir.
Kibir, küfre yakındır
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, bir insanın kendisini beğenmesi caiz midir? diye sordular.
Cevabında;
- Hayır, kendini beğenmek, kibirdendir, buyurdu. “Kibir” ise kötü huyların en kötüsü ve küfre en yakın günahtır. Şeytan sıfatıdır. Zira şeytan, kendini beğenip kibirlendi. Ve secde etmeyip kovuldu huzur-u ilahiden.
Sordular:
- Şeytan önceleri alimmiş, öyle mi efendim?
- Evet. Hocalık yapıyordu meleklere. Ama bir an kibirlendiği için gadab-ı ilahiye uğradı. Siz de ilminizle, ibadetinizle sakın mağrur olmayın. İbadet de yapsanız, tövbe edin peşinden. Belam-ı Baura’yı bilir misiniz?
- İsmini duymuştuk efendim.
- İşte o da çok alimdi ve çok ibadet ederdi. İlminden istifade etmek için yüzlerce genç, kağıt kalemle yanında hazır bulunurdu.
Şöyle bitirdi:
- Ama bir an nefsine uyunca küfre düştü ve ebediyyen Cehenneme gitti.
|