Bağdat Evliyasından İbrahim-i Havvas hazretleri "rahmetullahi aleyh", nasihat isteyen bir gence;
- Evladım, şüpheli bir işi yapacağın zaman, elini kalbinin üzerine koy. Kalbin sakinse, o işi yap. Çarparsa yapma, terk et, buyurdu.
- Hikmeti ne efendim? deyince de;
- Çünkü mubah işlerde kalb sakin olur, buyurdu. Haram ve günahlarda ise çarpar.
Güler yüz, tatlı dil
Bir gün de bir talebesine;
- Evladım, bütün ibadetlerini kusurlu bil, buyurdu. Hakkıyla yapamadığını düşün. Her işte, iyi niyet yap. Halis niyet etmeden hiç bir ibadete başlama. Dost düşman, herkese güler yüzlü, tatlı dilli ol. Kimse ile münakaşa etme.
Delikanlı sordu:
- Hiç kimseyle mi münakaşa etmeyelim efendim?
- Evet. Çünkü münakaşa zararlıdır oğlum. Dost ile olursa dostluğu azaltır. Düşmanla yapılırsa düşmanlığı çoğaltır.
Ve ilave etti:
- Hep kendini düşünme. İnsanlara iyilik yapmayı âdet haline getir. Hatta zevk al bundan. Çünkü bu, bir nevi ibadettir.
- İbadet mi dediniz efendim?
- Evet ibadettir. Hatta bir Müslümanın bir dünya sıkıntısını gidermek, bütün cihanın nafile ibadetlerinin toplamından daha sevaptır.
Kendinize sorun!
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, her gün akşam olunca; “Bugün ben, Allah için ne yaptım?” diye sorun kendinize. “Bugün, kime, ne iyiliğim dokundu?” diye kendinizi hesaba çekin her gün.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü Allah soracak, buyurdu. Herkes kabre girdiği zaman, dört şeyin hesabını verecektir mutlaka.
- Onlar nedir efendim?
- Parayı nereden ve nasıl kazandığı ve nereye harcadığı, ilmini nerede kullandığı, vücut azalarını nerelerde ve ne yolda eskittiği.
- Bunlar herkese sorulacak mı efendim?
- Elbette. Bunlara cevap vermek zordur. Onun için cevabını hazırlayın şimdiden.
|