Sivas Velilerinden olup Kayseri’de medfun bulunan İbrahim Tennuri hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir sohbetinde;
- Hayâ imandandır, buyurdu. Mümin, edeb ve hayâ sahibidir.
Sonra şunu anlattı:
Bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselam;
- “Ey Eshabım! Allahü teâlâdan hayâ ediniz!” buyurdu.
Eshab-ı kiram;
- Ya Resulallah, biz hepimiz Allah’tan hayâ ederiz, dediler.
- “Hayâ bu değildir”, buyurdu. “Bir kimse ki, yedi azasını haramdan korur, Allah korkusu ile her günahtan kaçar, ölümü unutmaz ve hep ahireti düşünür. İşte Allahü teâlâdan hayâ etmek böyle olur”.
Kullukla emrolunduk
Bir gün de;
- Ey insanlar, biz kuluz, buyurdu. “Kulluk yapmak”la emrolunduk Rabbimize. İbadetimizi yapar, peşinden tövbe ederiz.
Ve ilave etti:
- Nice kimseler vardır ki, “riya” ile, “gösteriş” için ibadet yapmıştır. Bir fayda göremezler bu ibadetlerinden. Kulun iyi amelleriyle övünmesini, Hak teâlâ hoş karşılamaz. Biz kullara, göğüs kabartmak değil, “boyun bükmek” yakışır. İbadetin manası da budur zaten.
Şöyle bitirdi:
- “İbadet”, kulun aczini bilmesi ve Rabbine karşı küçüklüğünü göstermesidir.
Kolayı var
Yakınlarından biri, iki çocuğunu, küçük yaşta okuması için bu zata gönderdi bir gün.
Ancak bir müddet sonra çocuklar gitmek istemediler okumaya.
Nasihat ettiyse de, tesir etmedi.
Adamcağız çaresizlik içinde geldi bu mübarek zata.
Durumu anlatıp sordu:
- Ne yapayım efendim?
- Kolayı var, buyurdu. Bunlar henüz çocuktur. Bu işin ehemmiyetini bilemezler. Onun için onlara “para vereceğini” söyle. Derse gittiğiniz her gün için, size şu kadar para vereceğim de.
- O zaman gelirler mi efendim?
- Evet, zevkle gelirler hem de.
Eve gidip böyle söyleyince, çocuklar “koşarak gittiler” okumaya.
Bir müddet böyle devam etti.
Sonra buna lüzum kalmadı artık.
|