Ömer bin Abdülaziz hazretleri "rahmetullahi aleyh", halife iken bir sarhoş gördü.
Tam ceza verecekti ki, adam hakaret etti kendisine.
Bu defa vazgeçip salıverdi.
Görenler hayret ettiler.
- Ceza verecekken neden saldınız efendim?
- Bana hakaret etti.
- İyi ya, suçu çoğaldı efendim.
O zaman izah etti mübarek zat:
- Ben ona din için, Allah için ceza verecektim. Ama bana hakaret edince durum değişti. Öfkelendim. Eğer ceza verseydim, nefsim araya karışabilirdi.
Para neden fazla?
Mübarek zatın bir katırı vardı.
Onu çalıştırarak geçimini sağlıyordu.
İşçi, bir gün fazla para getirmişti.
Sordu hemen:
- Para neden fazla bugün?
- Pazara erken gidip, geç geldim efendim.
Üzüldü Halife:
- Hayvanı fazla yormuşsun, buyurdu. Telafi için üç gün dinlendir!
Kulların iyisi
Bir akşam misafirleri vardı evinde.
Bir ara lambanın ışığı azaldı.
Misafirlerden biri kalkıp lambaya baktı ve;
- Yağı bitmiş efendim. İzin verin koyalım, dediler.
- Hayır, ben hallederim, buyurdu.
- Hizmetçiyi çağıralım.
- O da yeni yattı. Bırakın uyusun.
Sonra kalkıp kendisi yağ koydu lambaya.
Oradakilerin şaşırdığını görünce;
- Bu işi yapmadan da Ömer’dim. Yaptıktan sonra da Ömer’im. Bir şeyim eksilmedi, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Allah katında kulların iyisi, tevazu gösterendir.
Doğru söylüyorsun
Bir gün de hanımına;
- Yanında bir dirhem kadar para var mı? diye sordu
Hanımı;
- Senin gibi bir sultanda olmazsa, bende nasıl olsun? Dedi.
Buyurdu ki:
- Doğru söylüyorsun ya Fatıma. Ama şunu bil ki, böyle olması, Cehennemde, kızgın bir zinciri boğazımda taşımaktan iyidir.
|