Kabr-i şerifi Ankara-Bağlum’da bulunan Seyyid Ahmet Mekki Efendi hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir gün sevdiklerine;
- Kardeşlerim, bu dünyada öyle yaşayın ki, hiç kimse sizin yüzünüzden Cehenneme gitmesin, buyurdu. Çünkü o kimse Cehenneme giderse, sizi de birlikte götürür.
Şöyle devam etti:
- Her an ölüme hazır olun. Sık sık “La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah” deyin ve yönünüzü ahirete döndürün. Şeytan, büyük düşmandır.
Ve misal verdi:
- Mesela insana, ölüm zamanında buzlu su getirip; “Peygamberi inkâr edersen, bunu sana veririm” der. Mâzallah inkâr ederse, imansız gider.
Ve ilave etti:
- Ama “Ehl-i sünnet” Müslümanlar şanslı.
- Neden şanslı efendim? dediler.
- Çünkü onlara, Ehl-i sünnetin büyük alimleri, o kritik anda yetişip şeytanı kovar ve “imanla ölmesi”ni temin ederler, buyurdu.
Ayrıca;
- Melekler, Cennetten “Kevser şerabı” getirip, ağzına bir damla damlatırlar. Ölüm acısını hiç duymaz.
Sordular:
- Nasıl duymaz efendim?
- Narkoz yapılan hastanın vücudunu parça parça ettikleri halde hiç acı duymadığı gibi.
Başarı nedir?
Bir gün de sohbetinde;
- Gerçek başarı, ahirette işe yarayana denir, buyurdu. Dünyada kalacak olan çalışmalara başarı denseydi, kâfirler başarılı sayılırdı.
Sordular:
- Onlarınki başarı değil mi efendim?
- Hayır. Kendisini “Cehennem ateşi”nden kurtaramayan kimse, başarılı sayılır mı? Hatta bütün dünyayı ele geçirmiş olsa bile neye yarar? Çünkü ölünce, sonsuz olarak yanacak Cehennemde.
Ve ekledi:
- Peygamber efendimiz aleyhisselam; “İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar” buyuruyor. İnsan rüyada zengin olsa, hatta bütün dünyaya sahip olsa, uyanınca ne kalır elinde?
- Hiçbir şey efendim.
- İşte bunun gibi. Hakiki zenginlik, elden çıkmayan, yok olmayan zenginliktir ki, bu da “Cennet nimeti”dir işte.
|