Bursa Velilerinden Miskali Efendi “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, herkesi terbiye eden biri vardır. Bu, o insanın ya anne-babasıdır, ya da hocasıdır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Resulullah efendimizi ise, Allahü teâlâ terbiye etmiştir.
Şaşırdılar:
- Allahü teâlâ mı efendim?
- Evet. Nitekim kendisi; “Beni, Rabbim terbiye etti” buyuruyor.
Ölüm, mutlak var
Bir gün de;
- Kardeşlerim, hepimiz bir gün öleceğiz, buyurdu. Ama ölmek, yok olmak değildir. Bir evden bir eve göç etmektir.
Ve ekledi:
- Orada herkes; “Eyvah!...” diyecek ve çok pişman olacaktır. Çünkü Cennette sonsuz dereceler var. İbadeti fazla olanın derecesi de yüksek olacaktır. Onun için herkes; “Keşke daha çok ibadet etseydim”, veya; “Keşke şu günahı işlemeseydim” diyecektir.
Ve sordu onlara:
- Ahirette en çok pişman olacağımız şey nedir, biliyor musunuz?
- Nedir hocam?
- Kul hakkıdır. Onun için herhangi bir anlaşmazlıkta; “Sen haklısın kardeşim, kusura bakma!” diyene, Cennette büyük bir köşk verilecektir.
Fani olmak nedir?
Bir gün de sevdiği bir talebesine;
- Evladım, arkadaşında yani salih din kardeşinde fani olmayan, Allahü teâlâda fani olamaz, buyurdu.
Delikanlı arzetti:
- Anlamadım efendim.
Buyurdu ki:
- Yani arkadaşının menfaatini kendi menfaatinin üzerinde tutacaksın oğlum. Onu, kendinden daha fazla düşünecek, onu kendine tercih edeceksin.
- Fani olmak bu mudur efendim?
- Evet. Böyle yaparsan, arkadaşında fani olmuş, yani yok olmuş olursun, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Arkadaşında fani olursan, sıra ile hocanda, Evliyada, Resulullah efendimizde ve nihayet Allahü teâlâda fani olur ve Onun rızasına kavuşursun.
|