Anadolu Velilerinden Ziyaeddin Nurşini hazretlerine“rahmetullahi aleyh”, bir gün bazı sevdikleri gelerek;
- Efendim, yeni Müslüman olan bir kimse önce ne yapmalıdır? diye sordular.
Cevabında;
- Evvela “kelime-i şehadet”i söylemesi ve bunun manasını öğrenip, inanması lazımdır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Sonra, Ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarında yazılı olan “iman bilgileri”ni öğrenip, bunlara inanması gerekir.
- Sonra efendim? dediler.
- Sonra da Ehl-i sünnetin dört mezhebinden birinin kitaplarında yazılı olan “fıkıh bilgileri”ni öğrenmelidir. Fıkıh bilgisinden maksat, İslam’ın beş şartı ve helal, haram olan şeylerdir ki, bütün bunları öğrenmesi, inanması ve bunlara uygun yaşaması lazımdır.
- Öğrenmezse efendim?
- Öğrenmezse imanını kaybedebilir. Yani bunları öğrenmek ve uymak lazım olduğuna inanmaz, önem vermez, aldırmaz, yani hafife alırsa, Müslümanlıktan çıkar, mürted olur.
- Mürted mi dediniz efendim?
- Evet. Yani şehadet getirip Müslüman olduktan sonra, tekrar imanını kaybeder.
Şöyle bitirdi:
- Mürted, Cehennemin en derin ve en şiddetli yerinde yanacaktır.
Mümin olmak için
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, bir insanın Müslüman olabilmesi için, “iman” ve “itikat” sahibi olması, yani dinimizin bütün bildirdiklerine inanması şarttır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Hatta yalnız inanması da kâfi değildir. Bildirilen her hususu “beğenmesi” de lazımdır. Mesela, bütün emir ve yasaklara inandığı halde, sadece bir sünneti beğenmese imanı gider.
Şöyle devam etti:
- İnanmak, yani “iman” çok mühimdir kardeşlerim. Ufak bir şüpheyi götürmez.
Sordular:
- Şüphesi olan ne yapmalı efendim?
- Hemen bir din alimi bulup, o meseleyi ona sorarak öğrenmeli ve şüphesini gidermelidir. Bu arada çok dua etmeli, Allahü teâlâya razı olduğunu nasip etmesi için, Müslüman olarak yaşatıp Müslüman olarak öldürmesi için çok yalvarmalıdır.
|