Kufe Evliyasından Mesruk bin el Ceda hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, bir araya geldiğinizde lüzumsuz, malayani şeyler konuşmayın, buyurdu.
Ve ekledi:
- Allah’tan, Peygamberden bahsedin. İslamiyet’ten konuşun. Yahut açın, bir ilmihal kitabı okuyun. Çünkü büyüklerimiz; “İki kişi bir araya gelir de Allah’tan, Peygamberden bahsetmezlerse, Allahü teâlâ oraya lanet eder” buyuruyor.
Az konuşun!
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, omuzlarımızda iki müfettiş var, buyurdu. Devamlı teftiş ediyorlar bizi.
Şaşırdılar.
- Müfettiş mi efendim?
- Evet. Sağ omzumuzdaki melek, iyiliklerimizi yazıyor, soldaki ise kötülüklerimizi. Yarın bu amel defterimiz önümüze konacak ve “Oku!...” denecek. Mert olan, o gün mahcup olacağı şeyi bugün işlemeyendir.
Şöyle bitirdi:
- Öyleyse az konuşun. Ağzınızdan çıkan her kelamın, defterinize ya “sevap”, ya da “günah” yazıldığını unutmayın.
Arkadaş çok mühim
Bir gün de;
- Kardeşlerim, kendinize arkadaş seçerken çok dikkatli olun, buyurdu. Arkadaş çok mühimdir.
Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte; “Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir” buyuruluyor.
Şöyle devam etti:
- İnsanın kalbi, bulunduğu yere ve yanındakine çabuk meyleder. Bu sebeple çok dikkatli olun. Kiminle oturup, kiminle konuştuğunuza bakın. Kiminle birliktesiniz? Arkadaşınız kim? Kimin sohbetini dinliyor, kimlerin kitabını okuyorsunuz?
Sordular.
- Bunlar çok mu mühim efendim?
- Elbette. Bütün bunlar, sizi ya “sonsuz saadet”e götürür, ya da “ebedi felaket”e.
Ve ekledi:
- Ahirette azaplardan kurtulmanın bir tek çaresi vardır bugün, iki değil.
O da iyilerle beraber olmaktır. İyilerle beraber olan, iyilerden sayılır.
|