Irak Velilerinden Osman et-Tavili hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, Müslüman olarak birinci vazifemiz, Peygamber efendimiz aleyhisselama uymaktır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ona uymak için de, Onun dininin bütün emirlerini yapmak ve Onun beğenmediği bidatlerden sakınmak lazımdır.
Sordular:
- Bidat nedir efendim?
- Bidat, Peygamber efendimiz ve onun dört halifesi zamanlarında bulunmayıp da, dinde sonradan uydurulan sözler, yazılar, usuller ve işlerdir.
Şöyle devam etti:
- Bidatler ne kadar iyi ve faydalı görünseler de hepsinden kaçmak lazımdır. Çünkü hiçbir bidatte, hiçbir hastaya şifa yoktur. Ayrıca her bidat, mutlaka bir sünneti yok eder.
Ve ekledi:
- Dinimizin bir emrini, emrolunandan az veya fazla yapmak, bu emri değiştirmek olur. Değiştirmek de, yok etmek demektir.
Duanın şartları
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, dua etmeyen arzusuna kavuşamaz, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ancak duanın kabul olması için, şartlar vardır.
- Onlar nedir efendim? dediler.
- Evvela dua edenin Müslüman ve ehl-i sünnet itikadında olması lazımdır. Sonra her türlü haramdan sakınıp farzları yapması, mesela beş vakit namaz kılması, orucunu tutması, zekatını vermesi lazımdır.
Ve ekledi:
- Ayrıca istediği şeyin sebebine de yapışması gerekir.
Sordular:
- Allahü teâlâ sebepsiz yaratmaz mı hocam?
- Yaratabilir. Ama sebeple yaratmak, Onun âdetidir. Ancak sevdiği kulları için bu âdetini bozabilir.
Ve misal verdi:
- Mesela Evliyalar vesile edilerek, yani “Onların hürmetine...” diyerek dua edilirse, o zatların hatırı için âdetini bozup, sebepsiz olarak istenileni verebilir.
|