İstanbul Evliyasından Seyyid Ahmet Mekki Efendi hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- Ahirette Müslüman hanımların işi kolay, buyurdu.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü onların hesabı, beylerinden sorulacak ahirette.
- Her hanımın mı efendim?
- Hayır. Sadece beş vakit namazını kılan, orucunu tutan, kocasına itaat eden ve tesettüre riayet eden hanımların hesabını kocaları verecek.
- Hikmeti ne acaba efendim?
- Çünkü erkekler, hanımlarından mesuldür. Ama hanımlar, erkeğin günahından sorumlu değildir.
Ahirette iltimas var mı?
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, ahirette iltimas olacak mı? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- Evet, ahirette iltimas vardır, buyurdu.
Sordular:
- Nasıl iltimas eder efendim?
- Allahü teâlânın sevdiği bir kulun üzerinde “kul hakkı” var diyelim. Bu hakları ödemeden Cennete giremez. Allahü teâlâ, o hak sahiplerine;
- “Hakkınızı mı istersiniz, yoksa Cenneti mi?” diye sorar.
Onlar;
- Cenneti isteriz, derler.
- “Öyleyse hakkınızdan vazgeçin!” buyurur.
- Vazgeçtik ya Rabbi! Derler.
Ve hep birlikte Cennete girerler.
Üç şeyi yaparsanız...
Bir gün de nasihat istediler bu zattan.
- Size, hazret-i Ömer’in “radıyallahü teâlâ anh” bir nasihatını nakledeyim mi? buyurdu.
- Seviniriz efendim, dediler.
Şöyle anlattı:
- O büyük zat, bir gün bazı sahabilere: “Üç şeyi yaparsanız, mahvolursunuz” buyurmuş.
O sahabiler;
- Onlar nedir ya Ömer? demişler.
Buyurmuş ki;
- Eshab olmak şerefinden daha üstün bir şeref ararsanız. Dini, dünya menfaatlerine alet ederseniz. Bir de dünyalığı, dünya için isterseniz.
|