İstanbul Evliyasından Seyyid Mehmed Nuri Efendi hazretlerine “rahmetullahi aleyh“, bir gün bazı dostları gelerek;
- Efendim, bize kıyamette olacak şeylerden bahseder misiniz, dediler.
Cevabında;
- Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın kıyametten haber verdiği şeylerin hepsi doğrudur, hepsi olacaktır, buyurdu.
Ve şöyle sıraladı:
- Mesela kabir azabı, kabrin ölüyü sıkması, kabirde Münker ve Nekir denilen iki meleğin korkunç şekilde gelerek sual sorması haktır, doğrudur, inanmak lazımdır.
- Başka efendim?
- Kıyamette her şey yok olacak, gökler yarılacak, yıldızlar yollarından çıkıp dağılacak, dağlar parçalanacak ve herkes mezardan çıkıp mahşer yerinde toplanacaktır.
Günah ve sevap tartılacak
Şöyle devam etti:
- Kıyamet gününün zelzelesi, o günün dehşeti, korkusu ve kıyamette sual ve hesap ve dünyada yapılmış olan şeylere orada, ellerin, ayakların ve her azanın şehadet etmesi de haktır, doğrudur.
Sözüne devamla;
- Herkesin amel defteri, uçarak sağ veya sol taraftan verilecek ve “sevaplar” ve “günahlar”, oraya mahsus bir terazide tartılacak, sevabı ağır gelen Cennete, az gelen Cehenneme gidecektir.
Sordular:
- O, nasıl bir terazidir ki efendim?
- Bilinmeyen bir terazi olup, ağır ve hafif gelmesi dünyadaki terazilerin aksinedir. Yukarı çıkan kefe ağır, aşağı inen hafiftir. Çünkü orada yer çekimi kuvveti yoktur.
Maksat, tek olmalı
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, maksadınız, dileğiniz, birden fazla olmasın! buyurdu.
Sordular:
- O tek maksat ne olmalı efendim?
- Sevgili Peygamberimize “sallallahü aleyhi ve sellem” tam uymak olmalıdır. Uymayanlar, çok pişman olurlar ahirette.
|