Hazret-i Ömer "radıyallahü teâlâ anh", bir keseyi parayla doldurup verdi bir gün hizmetçisine ve;
- Bunu Ubeyde bin Cerrah’a götür ve benim hediyem olduğunu söyle, dedi.
Ve ekledi:
- Ama hemen geri dönme. Bak bakalım Ubeyde ne yapacak bu paraları?
Hizmetçi;
- Peki efendim, dedi.
Ve gidip Ubeyde bin Cerrah hazretlerinin "radıyallahü teâlâ anh" kapısını çaldı.
Büyük sahabi çıktı kapıya:
- Buyur evladım.
Hizmetçi, keseyi uzatıp;
- Efendim, bunu Halifemiz size gönderdi, dedi.
Hazret-i Ubeyde aldı onu hizmetçiden.
- Peki evladım. Halifeye selam söyle, dedi.
Sonra çıkıp, o paranın tamamını dağıttı fakirlere.
Halbuki kendi de muhtaçtı o aralar.
Hizmetçi dönüp gördüklerini arzetti Halifeye.
Ve ekledi:
- Size selamları var efendim.
Halife selamı alıp, para dolu ikinci bir keseyi uzattı bu defa.
- Bunu da Muaz bin Cebel’e götür!
Hizmetçi yine;
- “Baş üstüne" deyip vardı bu sahabinin evine.
Kapıyı çalıp uzattı keseyi:
- Bunu, Halife gönderdi efendim.
Hazret-i Muaz "radıyallahü teâlâ anh" keseyi alıp, teşekkür etti.
Sonra çıkıp, tamamını dağıttı fukaraya.
Halbuki kendinin de çok ihtiyacı vardı paraya.
Hizmetçi dönüp bunu da arz edince, hazret-i Ömer çok memnun oldu.
Ve hizmetçiye;
- Gördün değil mi? Resulullah efendimiz aleyhisselamın eshabı birbirlerini nasıl çok seviyorlar, buyurdu.
|