Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri "kuddise sirruh".
Evliyanın en büyüklerindendir.
Bir gün yolda giderken, münakaşa eden iki kimseye rastladı.
Biri hıristiyan, öteki Müslümandı.
Yaklaşıp sordu:
- Hayrola, mesele nedir?
Müslüman cevap verdi.
- Efendim, bu kişi, “Bizim Peygamberimiz, sizinkinden daha üstün” diyor.
Gavs-ı azam, hıristiyana döndü:
- Öyle mi diyorsun?
- Evet.
- Peki, delilin nedir?
- Bizim Peygamberimiz ölüleri diriltiyordu.
- Bu, üstün olmayı mı gösterir?
- Elbette.
Gavs-ı azam mecbur kaldı keramet göstermeye.
- Bak kardeşim. Ben Peygamber değilim. Sadece o büyük Peygamberin ümmetinden biriyim. Eğer ben ölüyü diriltirsem, Müslüman olur musun? diye sordu.
Adam bir an tereddüt geçirdikten sonra;
- Diriltirsen olurum, dedi.
Hazret-i Gavs-ı azam memnun olup;
- Güzel. Şimdi bana eski bir kabir göster, buyurdu.
Adam, rastgele bir kabir gösterdi.
- İşte şu mesela.
Gavs-ı azam hazretleri, kalb gözüyle bakıp;
- Burada yatan, şarkıcı bir kadındır, buyurdu. İstersen şarkı söylerken dirilteyim.
Hıristiyan, hiç ihtimal vermiyordu.
Ama yine de cevap verdi:
- Olur, şarkı söyleyerek dirilsin.
Büyük Veli sordu yine:
- İsa Nebi, ölüyü diriltirken ne söylerdi?
- Mevtanın ismini söyleyerek "Kum bi iznillah!" derdi.
Mübarek zat hemen gitti o kabrin başına.
Ve yüksek bir ses tonuyla;
- Kum bi iznillah! diye seslendi.
Yani "Allah’ın izniyle kalk!" dedi.
O anda, kabir yarıldı.
İçinden bir kadın dirilip kalktı.
Hem de şarkı söylerken.
Bir müddet öyle kalıp, tekrar girdi kabre.
O hıristiyan mı?
Şok olmuştu.
“Kelime-i şehadet”i getirip Müslüman oldu.
|