Pir Ali Efendi "rahmetullahi aleyh", Tekirdağ’a yakın Malkara’da yaşayıp, orada vefat etti.
Nurlu kabri oradadır.
Bir gün, talebesine şu nasihatı yaptı:
- Çocuklar, siz siz olun, işlerinizi kullara beğendirmeye uğraşmayın. Allah beğensin yeter.
Ve ekledi:
- O beğendikten sonra, bütün dünya beğenmese ne çıkar? O beğenmedikten sonra, kâinat beğense ne kıymeti var? Unutmayın, kullara göre şekillenen kişi, iyi insan değildir.
Şöyle bitirdi sözlerini:
- Halis Müslüman, her yerde Müslümandır. Aynen "Altın" gibi. Altın, kâfirin elinde de altındır, müminin elinde de. “Hava” ve “Su” gibidir Müslüman. Herkesin ihtiyacı vardır ona.
Bir araya gelin
Bir gün, "Sohbet"in ehemmiyetini anlattı cemaatine.
- Kardeşlerim, yolumuz "Sohbet yolu"dur. Şu insanlara hayret ediyorum. Niçin sohbet meclislerine katılmazlar. Sohbette çok nimetlere kavuşulur.
Cemaatten biri sordu:
- Efendim, sohbetten maksat, bir araya gelmek midir?
- Evet, Allah için bir araya gelenlerden, Allahü teâlâ razı olur. Bunlar, mahşer gününde Arş-ı âlâ altında gölgeleneceklerdir.
Birisi söz aldı.
- Biz bir araya geliyoruz ama dünya işlerinden konuşuyoruz.
Mübarek zat gülümsedi.
- Olsun, o da iyidir. Ama İslamiyet’ten de konuşun. Az da olsa, “İlmihal kitabı” okuyun. Çünkü iki Müslüman bir araya gelir de, Allah ve Peygamberden bahsetmezlerse, Allahü teâlâ onlara lanet eder.
|