İstanbul Evliyasından Seyyid Ahmet Mekki Efendi ”rahmetullahi aleyh“, bir gün bazı sevdikleriyle bir araya gelmişti.
Onların yüzlerine bir müddet sevgi ve muhabbetle baktıktan sonra;
- Size niçin böyle baktığımı biliyor musunuz? diye sordu.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
- Müminin yüzüne sevgiyle bakmak ibadettir de ondan, buyurdu.
Şaşırdılar.
- İbadet mi efendim?
- Evet. Ayrıca müminin yüzüne muhabbetle bakanın kalbi temizlenir, nurlanır, parlar.
Orada bulunanlar;
- Efendim, Allahü teâlânın bir kulunu sevdiği nasıl anlaşılır? diye sordular.
- Çok kolay, buyurdu.
- Nasıl kolay? dediler.
- Allahü teâlâ bir kimseyi severse, ona sevdiklerini sevdirir. Sevmediklerine karşı da nefret verir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Yani o, Allahü teâlânın dostlarını sever, düşmanlarından nefret eder.
Ve sordu onlara:
- Allahü teâlânın en büyük düşmanı kimdir, biliyor musunuz?
- Bilmiyoruz efendim, kimdir? dediler.
- Nefsimizdir.
- Nefsimiz mi hocam, neden?
- Çünkü nefs kâfir olup, hem bize düşmandır, hem de Allahü teâlâya. İçimizde ilahlık dava eder.
Şöyle bitirdi:
- Öyleyse kızacaksanız, kendinize kızın. Hakaret edecekseniz, nefsinize edin. Çünkü buna en layık olan, odur.
Evet veya Hayır
Sordu yine onlara:
- En faziletli kelime nedir, biliyor musunuz?
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- En faziletli kelime, "Peki" demektir.
Sordular:
- Neye peki diyeceğiz hocam?
- Hak söze. Hazret-i Ömer, Resulullah efendimiz aleyhisselamın davetine "Peki" dediği için insanların ikincisi oldu. Eğer "Hayır" deseydi, Ebu Cehilden daha tehlikeli olurdu.
Ve ekledi:
- Ebu Cehil "Hayır" dedi, insanların en alçağı oldu. Eğer "Peki" deseydi, hazret-i Ömer’den üstün olurdu.
Namaz çok mühim
Bir gün, sevdikleriyle sohbet ediyordu bu zat.
"Namaz"ın ehemmiyetinden bahsetti onlara:
- Müslüman demek, “Namaz” demektir. Namaz varsa, Müslümanlık vardır. O yoksa, şüphelidir. Bütün diğer ibadetler, insanın doğru dürüst bir namaz kılmasını sağlamak içindir.
|