Kastamonu’da medfun bulunan büyük Veli Hayreddin Halil bin Kasım hazretlerine "rahmetullahi aleyh" bir gün bazı sevdikleri gelerek;
- Efendim, çocuklarımız için ne yapabiliriz? diye sordular.
- Onlara her şeyden önce İslamiyet’i öğretin, buyurdu. Özellikle "beş vakit namaz"ın önemini anlatıp, her hâl-ü kârda kılmalarını temin edin.
- Çocuklarımız namaza mani gösteriyor, dediler.
- Namaz kılmalarına mani olan her şey onlar için felakettir kardeşlerim. Bunu böyle bilin ve çocuklarınıza da bildirin. Namaz yoksa, hiçbir şey yoktur.
İslamiyet’e uyulmazsa...
Bir gün de;
- Kardeşlerim, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına riayet edilmezse, cenâb-ı Hak o millete dört musibet verir, buyurdu.
- Onlar nedir? dediler.
- Birincisi, rızıkları daralır, geçim sıkıntısına düşerler.
- İkincisi efendim?
- İkincisi, hastalıklar artar, sıhhat nimeti gider elden. Üçüncüsü, emniyet olmaz. Herkes mal ve can derdine düşer.
- Ya dördüncüsü hocam?
- Dördüncüsü de merhamet kalkar, kimse kimseye acımaz. Herkes kendini düşünür.
- Peki, ya Rabbimizin emir ve yasaklarına riayet edilirse? dediler.
- O zaman tersi olur, buyurdu. Yani herkes birbirini sever, darda olanlara acırlar. Huzur ve saadet yayılır her eve.
Müslüman nasıl olur?
Bir gün de;
- Müslüman nasıl olur? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Müslüman, tatlı dilli güler yüzlü olur. Kimseyi üzmez, buyurdu.
- Ya namaz kılmak, oruç tutmak? dediler.
- Bunlar, herkesin asli vazifesidir, buyurdu. Zaten yapacaktır.
- Başka nasıl olur efendim?
- Kendini herkesten kötü ve günahkâr bilir.
Namazın önemi
Bir gün de "Namaz"ın öneminden bahsederken;
- Kardeşlerim, bir evde "Kapı" neyse, bu dinde "Namaz" odur, buyurdu.
Ve izah etti:
- İslam binasının kapısı "Namaz"dır. Namaz kılmayan, o evden içeri girip, içerdeki güzelliklere kavuşamaz. Evin etrafında dolanıp durur.
Sonra sordu cemaate:
- Temelsiz bina olur mu?
- Olmaz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- İslam binasının temeli de "Namaz"dır işte. Temelsiz bina olmayacağı gibi namazsız da Müslümanlık olmaz.
Şöyle bitirdi:
- Müslüman demek, "Beş vakit namazını muntazam kılan insan" demektir.
|