Konya’nın büyük Velilerinden Sadreddin-i Konevi hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, bugün selamet bulmak ve Cehennemden kurtulmak, sünnete yapışmaya bağlıdır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Dini yıkmak ise, herhangi bir bidate kapılmakla olur.
Sordular:
- Bidat bu kadar mı zararlı efendim?
- Elbette. Bidatlerin herbiri, İslam binasını yıkan bir kazma gibidir.
- Ya sünnetler efendim?
- Sünnetler ise, karanlık gecede yol gösteren, parlak yıldızlar gibidir.
Ve ekledi:
- Bidat, gün doğması gibi, karanlıkları parlatıcı görünseler de kıymet vermeyiniz.
- Neden hocam?
- Çünkü hadis-i şerifte; (Bidatlerin hepsi dalalettir, sapıklıktır) buyuruldu.
Şöyle bitirdi:
- İsteyen, bidat karanlığını çoğaltsın, şeytan fırkasını kuvvetlendirsin! İsteyen de sünnetin nurunu arttırsın. Allahü teâlânın askerini kuvvetlendirsin! Ama unutmayın ki şeytan fırkasının sonu felakettir. Allahü teâlânın fırkasında olanlar ise sonsuz saadete ereceklerdir.
- Bidat nedir efendim?
- Bidat, Peygamberimizin ve Onun dört halifesinin zamanlarında bulunmayıp da, dinde, sonradan meydana çıkarılan, uydurulan inanışlara, sözlere, işlere ve âdetlere denir.
Ve ekledi:
- Bunların bazısı “küfür”, bazıları da “büyük günah”tır.
|