İstanbul Velilerinden Hasirizade Şeyh Ahmet Muhtar Efendi “rahmetullahi aleyh“, bir günkü sohbetinde;
- Cenâb-ı Hak hiç kimseyi Cehennemde yakmasın, buyurdu. Yanmak çok zor çünkü. Önce kendimize acıyalım, sonra çoluk çocuğumuza.
- Çocuğuna acımak nasıl olur efendim? dediler.
- Onu ateşten korumakla, buyurdu.
- Hangi ateşten efendim?
- Tabii ki Cehennem ateşinden. Bir baba, çocuğunun önce ahiretini düşünmelidir. Bu dünya fani çünkü. Üç beş senelik bir ömür için, insan evladını "sonsuz ateş"e atar mı?
- Atmaz tabii hocam.
- Ama atıyorlar. Şöyle ki, evladına Allah’ı öğretmeyen, Peygamber efendimizi anlatmayan, Onun güzel ahlakını, Kur’an-ı kerimi, namazı, velhasıl İslamiyet’i öğretmeyen bir baba, kendi evladını kendi eliyle "Cehennem ateşi"ne atıyor demektir.
Ve ekledi:
- O baba, bu haliyle dünyanın en merhametsiz babasıdır. Eğer anne ise, o da dünyanın en merhametsiz annesidir.
- Neden efendim?
- Çünkü evlatlarına İslamiyet’i öğretmediler. Dinini bilmeyenin, dini yoktur. Bir anne, evladını sabah namazına kaldırmıyorsa, uykusu bölünmesin, yahut üşümesin diyorsa, bu, ona iyilik değil, en büyük kötülüktür. Dahası merhametsizliktir.
- Merhamet nasıl olur hocam?
- Evladına merhametli olan anne baba, ona İslamiyet’i öğretip, ibadetlere alıştırır. Merhametli olmanın ölçüsü budur çünkü.
Dininizi öğrenin
Bir gün de, bazı gençlere;
- Evlatlarım, Ehl-i sünnet alimlerinin yazdığı "ilmihal kitapları"ndan her gün mutlaka okuyun, buyurdu.
- Ne kadar okuyalım efendim? dediler.
- Hiç olmazsa bir iki sayfa okuyun. Ama mutlaka okuyun, feyz alırsınız.
- Feyz ne demek efendim?
- Feyz, nur demektir. Okudukça kalbiniz nurlanır ve ibadetlerden zevk almaya başlarsınız.
|