Anadolu’da yetişen ve İstanbul’da medfun bulunan Selahaddin Uşaki hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- İnsanların, sıhhatli, rahat ve neşeli yaşamalarına ve ahirette sonsuz saadete kavuşmalarına sebep olan faydalı şeylere (Nimet) denir, buyurdu. Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için, bu dünyada kullarına lazım olan bütün nimetleri yarattı. Bunlardan nasıl istifade edileceğini de Peygamberiyle gönderdiği “Kur’an-ı kerim”de bildirdi.
Ve ilave etti:
- Müslüman olsun kâfir olsun, herhangi bir insan, Kur’an-ı kerimin bildirdiğine uygun yaşarsa, bu dünyada rahat ve huzur içinde olur.
- Kâfirler de mi efendim? dediler.
- Evet, buyurdu. Mesela eczanelerde yüzlerce ilaç, her ilacın kutusunda da bir tarifnamesi vardır, değil mi?
- Evet efendim.
- İlacı, tarifesine uygun kullanan, faydasını görür. Tarifeye uymayan ise zarar görür, değil mi?
- Doğru hocam.
- İşte “Kur’an-ı kerim”in hükümleri de bir nevi tarifname gibidir. Buna uygun yaşayan herkes rahat eder. Uymayan ise zarar görür.
Cennete gitmek için
Bir gün de genç birisi;
- Efendim, Cennete gitmek isteyen bir kimse ne yapmalı? diye sordu bu zata.
Cevabında;
- Doğru vasıtaya binmeli, buyurdu.
- Anlamadım hocam.
- Bak evladım, her hangi bir yere gitmek isteyen kimse ne yapar?
- O yere giden bir vasıtaya biner.
- Ya başka bir vasıtaya binerse?
- O zaman istediği yere değil de, o vasıtanın gittiği yere gider.
- Peki, Kâbe’ye gitmek isteyen biri de, mesela Türkistan’a giden bir kervana katılırsa sonunda nereye varır?
- Tabii ki Türkistan’a.
- Yani Kâbe’ye varamaz değil mi?
- Elbette efendim.
- İşte Cennete gitmek isteyenin de Cennete giden bir vasıtaya binmesi gerekir.
- O hangi vasıtadır ki hocam?
- “Ehl-i sünnet vel cemaat”. Bu, doğrudan Cennete giden tek vasıtadır.
|