Kabr-i şerifi İstanbul’da, Topkapı kabristanında bulunan büyük Veli Şeyh Ali Behcet Efendi “rahmetullahi aleyh“, bir gün sevdiklerine;
- Ahirette Cehennemden kurtulmak kimlere mahsustur, biliyor musunuz? diye sordu.
- Siz söyleyin efendim, dediler.
- Yalnız Muhammed aleyhisselama tâbi olanlara mahsustur, buyurdu. Dünyada yapılan hayrat ve hasenat, yani bütün iyilikler, bütün haller ve ilimler, Resulullah efendimizin yolunda bulunmak şartıyla ahirette işe yarar.
Sordular.
- Bu şart yoksa efendim?
- Yoksa, Allahü teâlânın Peygamberine tâbi olmayanların yaptığı her iyilik, dünyada kalır ve ahiretin harap olmasına sebep olur. Yani, iyilik şeklinde görünen, birer istidracdan başka bir şey olamaz.
Asıl maksadımız
Bir gün de sevdiklerine;
- Kardeşlerim, günlük meşgaleniz, size asıl maksadınızı unutturmasın, buyurdu.
Sordular:
- Asıl maksadımız nedir hocam?
- İnsanlara iyilik etmektir. İnsanlara yapılacak en büyük iyilik de, onlara İslamiyet’i öğretmektir. Birine dinden bir mesele öğretmek, “yüz nafile hac”dan daha kıymetlidir.
Kimler Cehenneme girmez?
Bir gün de sordular bu zata:
- “Ehl-i sünnet” Müslümanlar Cehenneme girecek mi?
- Girecekler ama diğer ümmetler gibi olmayacak. Peygamber efendimiz aleyhisselam; (Ümmetim Cehennem acısını hiç duymaz. Günahları bitip Cehennemden çıkarken, acısının hepsini bir an hisseder. Tâ ki Cehenneme girdiğini anlasın) buyuruyor.
|