Kabr-i şerifi Bağdat’ta bulunan büyük Velilerden Tacül Arifin Ebül Vefa hazretleri ”rahmetullahi aleyh“, bir günkü sohbetinde;
- Allahü teâlâ, bir kimseyi hayırlı işlerde kullanırsa, ona müjdeler olsun! buyurdu. Allahü teâlâ, dünyayı ahiretin tarlası yaptı. Tohumunun hepsini yiyen ve onları bu dünyada yerine ekerek ahirette bir taneden yediyüz tane yapmayı elden kaçırana yazıklar olsun!
Şöyle devam etti:
- Kardeşin kardeşten, ananın yavrusundan kaçtığı o gün için bir şey saklamayan, dünyada da ahirette de ziyan etti. Eli boş kaldı. Dünyada da, ahirette de pişman olacak, ah edecektir.
Sordular:
- Ne yapmak lazım hocam?
- Aklı olan bir kimse, dünyanın birkaç yıllık hayatını fırsat bilir ve bu kısa zamanda, dünyanın çabuk tükenen ve hepsinin sonu sıkıntı olan geçici zevklerine aldanmaz. Kısa zamanda tohumunu eker. Bir tane iyi iş yaparak, sayısız meyveler elde eder.
- Tohum ekmekten maksat nedir efendim?
- Yani Allahü teâlânın beğendiği işleri yaparak ahiretini kazanır. Âyet-i kerimede mealen; (Allahü teâlâ dilediğine kat kat verir) buyuruldu. Yani Allahü teâlâ birkaç günlük iyi işe karşılık, ahirette sonsuz nimetler verecektir. O, çok ihsan sahibidir.
Zaruri bilgi nedir?
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, dinde zaruri olan bilgilerden birine inanmayan kimsenin imanı gider, buyurdu.
- Zaruri bilgilerden maksat nedir? dediler.
- Yani her tarafa yayılmış, cahillerin bile işittiği, bildiği, “icma bilgileri”dir.
- İcma nedir hocam?
- “İcma”, müctehid alimlerin sözbirliği demektir ki, böyle bilgileri inkâr eden kimse imanını kaybeder.
|