Irak’ta yetişen Velilerden Seyyid Hasan Berzenci hazretlerine ”rahmetullahi aleyh“, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, Allahü teâlâya kulluk ve ibadet etmek ne demektir? diye sordular.

Cevabında;
- İbadet demek, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselama tâbi olmak demektir, buyurdu. Yani bütün sözlerini ve hareketlerini Onun emirlerine ve yasaklarına uydurmak demektir. Başka bir ifadeyle her söylediğin, her yaptığın ve her yapmadığın, hep Onun emriyle olmaktır.

Ve ekledi:
- İbadet olarak yaptığınız işler, eğer Onun emriyle olmazsa, ibadet olmaz, belki günah olur. Hatta namaz ve oruç bile olsa böyledir.

Sonra izah etti:
- Şöyle ki, Ramazan Bayramının birinci günü ve Kurban Bayramının her dört günü oruç tutmak günahtır. Halbuki, oruç bir ibadettir. Ama emirle olmadığı için günah oluyor.

Şöyle devam etti:
- Bunun gibi, başkasından zor ile alınan elbise ile namaz kılmak da günahtır. Halbuki namaz bir ibadettir. Fakat, emirle olmayınca isyan oluyor.

Rica ettiler:
- Bir misal daha verseniz hocam.

- Tabii. Bir kimsenin, nikahlı ailesiyle her türlü oyun ve latifeler yapması ibadettir, sevaptır. Halbuki yapılan şey oyun ve eğlencedir. Fakat emirle olduğundan sevap oluyor.

Şöyle bitirdi:
- Görülüyor ki, ibadet demek, yalnız namaz kılmak, oruç tutmak değildir. “İbadet”, İslamiyet’in emirlerine uymak demektir. Çünkü, namaz ve oruç, İslamiyet’e uygun olunca, ibadet olurlar.

Başarılı olmak için

Bir gün de bazı gençler bu zata gelip;
- Hocam, başarılı olmak için bize ne tavsiye edersiniz? diye sordular.

Buyurdu ki:
- Kızmayın. Kimseyi tenkit etmeyin.

- Başka hocam?
- Güler yüzlü, tatlı dilli olun. Kalb kazanmaya bakın. Hepimiz yolcuyuz.

- Ne yolcusu hocam?
- Ahiret yolcusu. “Ahiret yolcusu”nun gönül alması lazımdır çocuklar.