Sinop Evliyasından Seyyid Bilal hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir gün sevdiği bir gence;
- Ey oğlum! Bu zamanınız fırsat, fırsat da, büyük nimettir. Sıhhat ile ve üzüntüsüz geçen vakitler, bulunmaz ganimettir, buyurdu. Her saati Allahü teâlâyı zikretmekle geçirmelidir.
Genç sordu:
- Zikir nedir ki efendim?
- İslamiyet’e uygun olan her iş zikirdir, buyurdu. İslamiyet’e uygun bir alış veriş bile zikir olur. Çünkü Allahü teâlâ hatırlanmaktadır.
Şöyle devam etti:
- O halde, her hareketin, her duruşun, Resulullaha uygun olması lazımdır. Böylece, hepsi zikir olur. “Zikir” demek, gafleti tard etmek, yani Allahü teâlâyı hatırlamaktır.
Şöyle bitirdi:
- İnsan her hareketinde, her işinde, Allahü teâlânın emrini ve yasağını gözetince, emir ve yasakların sahibini unutmaktan kurtulur ve daim zikretmiş olur.
Üç şeye dikkat et!
Bir gün de, nasihat isteyen bir gence buyurdu ki:
- Üç şeye dikkat et evladım.
Delikanlı;
- Onlar nedir efendim? diye sordu.
Buyurdu ki:
- Birincisi, paraya, mala mülke gönül bağlama!
- İkincisi hocam?
- İkincisi, öyle hayat sür ki, senin yüzünden kimse Cehenneme girmesin. Yani kimseye kötü örnek olma. Hiç kimse sana bakıp da İslamiyet’ten soğumasın.
- Ya üçüncüsü efendim?
- Üçüncüsü de, yanına üzüntülü gelen, neşeyle çıksın yanından. Kederli insanları ferahlandır.
|