Kabr-i şerifi Anadolu’da Nehri’de bulunan en büyük Velilerden Seyyid Salih hazretlerine ”kuddise sirruh“, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, mübarek geceleri ihya etmek için ne gibi ibadetleri yapmamızı tavsiye edersiniz? diye sordular.
- Kitap okuyun, buyurdu.
- Kitap mı okuyalım?
- Evet. Buna çok ihtiyacımız var.
- Anlamadık hocam. Ne kitabı okuyalım?
- İlmihal kitabı okuyun. Ama her kitap okunmaz. Bir “Ehl-i sünnet alimi”nin, “Allah için” yazdığı ilmihal kitabından farzları ve haramları okuyup öğrenin. Çünkü İslamiyet’i öğrenmek, kadın erkek her Müslümana farz-ı ayndır.
Sordular yine:
- Peki efendim, böyle mübarek geceleri ihya etmek için sabaha kadar ibadet etmek gerekir mi?
- Hayır. Bir saat kadar ihya etmek, yani okumak, kılmak, dua etmek, bütün geceyi ihya etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir.
En büyük düşmanımız
Bir gün de sordu bir gence:
- Sen en büyük düşmanını tanıyor musun evladım?
Delikanlı şaşırdı.
- Benim düşmanım yok ki hocam.
- Var, var. Hem de çok güçlü bir düşmanın var senin.
- O kimmiş ki hocam?
- Kendin.
- Nasıl, ben mi yani?
- Evet sen. Senin nefsin. O, senin en büyük düşmanındır. Zira bugün günah işletip, yarın Cehenneme sokmak ister seni.
Sonsuz şükretmeliyiz
Bir gün de talebelerine buyurdu ki:
- Rabbimize sonsuz şükretmeliyiz çocuklar.
- Neden hocam?
- Çünkü biz “Ehl-i sünnet alimleri”nin kitaplarını okuyarak İslamiyet’i doğru olarak öğrendik.
- Bunun için mi sonsuz şükredeceğiz hocam?
- Yetmez mi? Dünyada bundan büyük bir nimet var mı daha?
|