En büyük alim ve evliyalardan Ubeydullah-ı Ahrar “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, iyi kul, kalbi dünyaya bağlı olmayan ve Allah sevgisiyle çarpan kuldur, buyurdu. Dünya muhabbeti, günahların başı, dünyayı sevmekten kurtulmak da, ibadetlerin başıdır. Çünkü Allahü teâlâ, dünyaya düşkün olmayı sevmez. Onu yarattığı zamandan beri, hiç sevmemiştir.
Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte; (Dünya melundur ve dünyada, Allah için yapılmayan her şey de melundur) buyuruldu.
Şöyle devam etti:
- Ama Allahü teâlâyı zikredenler, yani her işinde Onun emir ve yasağını gözetenler, melun değildir. Bunlara, dünya adamı denilmez.
Sordular:
- Dünyadan maksat nedir efendim?
- Dünya, kalbi Allahü teâlâdan gafil eden, Onu unutturan, kalbe Allah’tan başkalarını getiren şeyler demektir.
Ve ekledi:
- Âyet-i kerimede mealen; (Bizi düşünmeyenlerden, bizden yüz çevirenlerden, sen de yüzünü çevir. Onları sevme!) buyuruldu.
Şöyle bitirdi:
- İşte bu dünya, insanın can düşmanıdır. Bu dünyanın düşkünleri, hiç toparlanamaz, kendilerine gelemezler. Ahirette de, pişman olacak, çok acılarla karşılaşacaklardır.
En büyük nimet
Bir gün de;
- Kardeşlerim, nimet ne kadar büyük olursa, şükür de o kadar büyük olması lazımdır, buyurdu.
Sordular:
- En büyük nimet nedir efendim?
- Doğru imana kavuşmaktır. Dünyaya gönül bağlamak, dünyaya tapmak, en kötü hastalıktan daha kötüdür. Ölüm var ve sonrasında sonsuz bir hayat var. Orası için hazırlanın. Doğru iman sahibi olun. Allahü teâlânın dinini öğrenin. Neyi yasak etmiş, neyi emretmiş? O emir ve yasaklara göre yaşayın. Din işte budur!
|