Evliyanın büyüklerinden Alâüddîn-i Attâr “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri gelerek;
- Efendim, ölmüş insanların kabirde ne halde oldukları bilinir mi? diye sordular.
Cevabında;
- Evet, ölen kimseler rüyada görülüp, halleri sorulmuş ve cevaplar alınmıştır, buyurdu.
- Nasıl mesela efendim?
- Mesela ölmüş birisi rüyada görülüp hali sorulunca; (Bir gün abdestsiz namaz kılmıştım. Allahü teâlâ, bana bir kurtcağız musallat etti. Onunla halim pek fenadır) diye cevap verdi.
Ve ilave etti:
- Öyleyse hiç namaz kılmayanların ve kılmadığı namazı kaza etmeyenlerin hallerinin ne olacağını, buradan anlamalıyız.
- Başka misal var mı efendim?
- Evet. Biri de rüyada görülüp, Allahü teâlâ sana ne muamele etti? diye sorulmuş, cevap olarak; (Bir gün cenabetten gusletmemiştim. Allahü teâlâ, ateşten bir elbise giydirdi. Onun içinde, bir yerden bir yere çevirerek bana azab ediyorlar) demiştir.
Bir misal daha verseniz efendim.
- Hayhay. Birine de rüyada Allahü teâlâ sana ne muamele etti? diye sorulduğunda; (İyi değilim. Zira beni yıkayan kimse, bir taraftan bir tarafa çevirirken, teneşirdeki demir çivi vücudumu fena halde tırmaladı. Bundan çok zahmet çektim) diye cevap verdi.
- Gerçekten böyle olmuş mudur efendim?
- Elbette.
- Nasıl anlamışlar efendim?
- Sabah olunca, yıkayan kimseden sormuşlar. (Evet. İstemeyerek böyle birşey olmuştu) diye cevap vermiş.
Güler yüz sadakadır
Bir gün de sadaka hakkında sohbet ederken;
- İnsanlara güler yüz göstermek, sadakadır, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Bir hadis-i şerifte; (İnsanlara emr-i maruf ve nehy-i anil-münker yapmak, din bilgileri unutulduğu zamanda, bir kimseyi dalaletten kurtarmak, yollardan taş, diken, kemik ve çöpleri kaldırmak ve susuz kalanın su kabını doldurmak, hep sadakadır) buyuruldu.
|