Evliyanın büyüklerinden Alâüddîn-i Attâr “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- Kardeşlerim, dininizi Allah dostlarından, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğreniniz, buyurdu. Bu büyüklerin kitabını okuyan, hem dinini doğru olarak öğrenir hem de feyz alır.
Sordular:
- Feyz nedir efendim?
- Feyz, nur demektir. Yani bu kitapları okuyanın kalbi temizlenir, nurlanır, parlar. Çünkü o büyüklerin kalbindeki feyzler, kitaplarına sinmiştir. Okuyanlar, satırlar arasında onları görür ve o feyzlerden istifade ederler.
Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte; (Evliyanın anıldığı yere rahmet iner) buyuruldu. Bu hadis-i şerif, Evliyayı severek hatırlayanın, feyz ve berekete kavuşacağını ve dualarının kabul olacağını haber veriyor. Herkes muhabbeti miktarınca, o büyüklerin feyzlerinden ve nurlarından istifade eder.
Ve ilave etti:
- Onların bakışları deva, sohbetleri, hasta ve ölü kalblere şifadır. Onları gören, Allahü teâlâyı hatırlar.
- Öyle zatlar yoksa efendim?
- Onlar yoksa kitapları vardır. Onların kitaplarını okuyup, yüksek, seçilmiş olduklarına inanan ve bunun için onları seven, onların ruhlarından feyz alır, faydalanır.
Güzel huy nedir?
Bir gün de;
- Güzel huy nedir efendim? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- Herkese yumuşak davranmak ve kolaylık göstermektir, buyurdu. Nitekim bir hadis-i şerifte; (Cehenneme girmeyecek olan ve Cehennem ateşinin yakmayacağı kimse, yumuşak huylu olan ve herkese kolaylık gösterendir) buyuruldu.
Ve ekledi:
- Başka bir hadis-i şerifte de; (Allahü teâlâ, acele etmeyeni sever. Acele şeytandandır. Allahü teâlâ, hilmi, yani yumuşak huyu sever) buyuruldu.
|