Evliyanın büyüklerinden Seyyid Emir Külal “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Bu dünya, ahiretin tarlasıdır, buyurdu. Burada tohumlarını ekmeyip yiyenler, böylece bir tohumdan kat kat meyve kazanmaktan mahrum kalanlar, ne kadar talihsiz ve ahmaktır.
Şöyle devam etti:
- Kardeşin kardeşten kaçacağı, ananın evladını tanımayacağı o gün için hazırlanmayanlar, dünyada da, ahirette de zarardadır ve çok pişman olacaklardır.
Sordular:
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Aklı başında olan, bu dünyayı fırsat bilir. Bu kısa zamanda, yalnız dünya lezzetleriyle zevklenmeyi değil, belki bu fırsatta tohum ekerek, yani bir hayırlı iş yaparak, ahiretin sonsuz nimetlerine kavuşmayı düşünür.
- Hayırlı işten maksat nedir efendim?
- Allahü teâlânın beğendiği işlerdir. Cenâb-ı Hak, bu kısa zamanda yapılacak hayırlı işlere ve ibadetlere sonsuz nimetler vereceğini vaad etmiştir.
- Ya kâfirlere efendim?
- Kâfirlere, yani Peygamberine tâbi olmayan, Ona inanmayan ve İslamiyet’i beğenmeyenlere ise sonsuz azab yapacaktır.
Kızmayın, dua edin!
Bir gün de;
- Kardeşlerim, İslamiyet’i yaşamayanlara kızmayın. Allah hidayet etsin! diye dua edin buyurdu. Ateşe giden insana kızılır mı? Şimdi kızılacak zaman değildir. Acımak lazım. Kesime giden koyuna kızılır mı? Yapılacak en iyi şey sükut etmektir.
Şöyle devam etti:
- İhlaslı olan muvaffak olur. Yapılacak işi biraz sonraya bırakmayın. Namaz kılan, ehl-i sünnet itikadında olan, haramlardan sakınan, Evliyadır. Bir işin zahmeti ne kadar çoksa, rahmeti de o kadar çoktur. Kalbi en ziyade nurlandıran şey, kızdığı kimseye dua etmektir.
|