Evliyanın büyüklerinden Alâüddîn-i Attâr “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Saadete kavuşmak için, iki şey lazımdır, buyurdu. Mesut ve bahtiyar kimse, bu iki şeye kavuşan kimsedir.
Sordular:
- O iki şey nedir efendim?
- Birincisi, doğru ilim ve doğru iman sahibi olmaktır. Bu da, fen derslerini ve Muhammed aleyhisselamın hayatını, ahlakını öğrenmekle ele geçer.
- Öbürü ne efendim?
- İkincisi, iyi huylu ve güzel işler yapan insan olmaktır. Bu ise, fıkıh ve ahlak bilgilerini öğrenmek ve bunlara uymakla olur. Bu ikisini elde eden kimse, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşur.
Şöyle devam etti:
- Allahü teâlâ, meleklere ve Peygamberlere çok ilim vermiş olup, onlarda hiç ayıp, kusur ve çirkin hiçbir şey yoktur.
- Ya insanlar efendim? dediler.
- İnsanların ilmi pek az, imanları ise ya bozuk veya kötü huy ve kötü işlerle kirlenmiştir. Bunun için de Allahü teâlâdan, meleklerden ve Peygamberlerden pek uzak ve onlara kavuşmak şerefinden mahrumdurlar.
Ve ekledi:
- İnsan, hakiki imana, itikada kavuşmazsa ve Muhammed aleyhisselamı doğru tanıyarak imanını kuvvetlendirmezse, sonsuz felakette ve sıkıntıda kalanlardan olur.
- Ya kavuşursa efendim?
- Eğer hakiki imana kavuşur ve nefsine tâbi olmayıp İslamiyet’e uyarsa, Allahü teâlânın rahmetinden, affından mahrum kalmaz. Fakat işlediği günahlar sebebiyle Allahü teâlânın rahmetine kavuşması güç olur. İmanı olduğu için, sonunda yine rahmete kavuşur.
- Nasıl kavuşur efendim?
- Cehennem ateşinde kötülüklerinin ve günahlarının kirleri temizlenir. Böylece Cennete girmeye lâyık ve temiz hale gelir ve Cennete girer.
|