Büyük Velilerden Ebu Said-i Ebül Hayr “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün sevdiklerine;
- Kardeşlerim, en iyi kimse, kalbi dünyaya bağlı olmayan ve Allah sevgisi ile çarpandır, buyurdu. Dünya muhabbeti, günahların başı, dünyayı sevmekten kurtulmak da, ibadetlerin başıdır. Çünkü Allahü teâlâ, dünyaya düşkün olmayı sevmez. Onu yarattığı zamandan beri, hiç sevmemiştir.
Şöyle devam etti:
- Dünya ve dünyaya düşkün olanlar, Allahü teâlânın merhametinden uzaktırlar. Nitekim hadis-i şerifte; (Dünya melundur ve dünyada, Allah için yapılmayan her şey de melundur) buyuruldu.
Sordular:
- Dünya nedir efendim?
- Dünya, kalbi Allahü teâlâdan gafil eden, Onu unutturan, kalbe Allah’tan başkalarını getiren şeyler demektir. Allahü teâlâyı unutturan mallar, mevkiler, şerefler hep dünya olur.
Şöyle bitirdi:
- Âyet-i kerimede mealen; (Bizi düşünmeyenlerden, bizden yüz çevirenlerden, sen de yüzünü çevir. Onları sevme!) buyuruldu.
Allah sevgisine kavuşmak
Bir gün de bazı tanıdıkları;
- Efendim, bir kalbe Allah sevgisi nasıl girer? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Dünya muhabbeti çıkarsa, Allah sevgisi kendiliğinden girer, buyurdu.
Sordular:
- Dünya muhabbeti nasıl çıkar efendim?
- Ya Allahü teâlânın ismini çok söylemekle, veya bir Allah dostunu sevmekle. Allah dostu olan zat başka memlekette olursa, veya vefat etmişse yine olur.
- Bu büyük zatları sevmek nasıl olur efendim?
- Onları sevebilmek için hayat hikayelerini okumak lazım. Onların hayat hikayesini okuyunca, muhabbetleri insanın kalbine yerleşir. Onların sevgisi kalbe yerleşince dünya sevgisi kalbden çıkar. Dünya muhabbeti çıktı mı, Allah sevgisi kendiliğinden gelir, yerleşir.
|