Evliyanın büyüklerinden Alâüddîn-i Attâr “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, Ehl-i sünnet mezhebine göre, büyük günah işleyenin imanı gitmez, buyurdu. Günah işleyen Müslümana (fasık) denir. İtikadı, yani imanı sağlam olan fasıklar, ahirette Cehenneme girseler de, sonunda affa kavuşarak Cehennemden çıkarılırlar.

Ve ekledi:
- Çünkü Müslümanlığın temeli imandır. Yani Allahü teâlânın birliğine ve Muhammed aleyhisselamın bildirdiği emir ve yasakların hepsini Allah tarafından getirmiş olduğuna inanmaktır.

Sordular:
- Yani emirleri yapmak ve yasakları yapmamak imanın şartı değil midir efendim?
- Yapmak ve yapmamak imanın şartı değilse de, Emirleri yapmanın ve yasakları yapmamanın lazım olduğuna inanmak, imanın şartıdır.

Ve ilave etti:
- Böyle inanmayan kimseler, ne kadar iyi iş ve insanlara faydalı buluşlar yapsa da, ahirette azabtan kurtulamazlar.

- İmanları olmadığı için mi efendim?
- Evet. İmanı olmayan kimse, dünyanın her iyiliğini yapsa da, ahirette faydasını göremez.

Önce yapılacak şey

Bir gün de;
- Her şeyden önce, Muhammed aleyhisselama ve Onun dört halifesine uymak lazımdır, buyurdu. Sözlerde, işlerde ve inanmakta, İslamiyet’ten ayrılmamaya çok dikkat etmelidir.

Ve ekledi:
- İslamiyet’e uymak, berekettir. Yani, hep iyiliklere kavuşturur.

Sordular:
- Ya İslamiyet’ten ayrılırsa efendim?
- İslamiyet’ten ayrılmak, insanı dünyada ve ahirette utandırır ve felakete götürür.