Büyük Veli seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Müslüman olduğunu söyleyen bir kimsenin, yapacağı her işin, İslamiyet’e uygun olup olmadığını bilmesi lazımdır, buyurdu.
Sordular:
- Ya bilmiyorsa efendim?
- Bilmiyorsa, bir Ehl-i sünnet âliminden sorarak veya bu âlimlerin kitaplarından okuyarak öğrenmesi lazımdır. İş İslamiyet’e uygun değilse, günah veya küfürden kurtulamaz.
- Bundan kurtulması için ne yapması lazım efendim?
- Her gün hakiki tövbe etmesi lazımdır. Tövbe edilen günah ve küfür, muhakkak affolur.
- Ya tövbe etmezse efendim?
- Tövbe etmezse, dünyada ve Cehennemde, azabını, yani cezasını çeker.
İşe giderken niyet
Bir gün de;
- Efendim, sabahları işe giderken nasıl niyet etmeliyiz? diye sordular.
Cevabında;
- Yâ Rabbi, kendimin ve aile efradımın rızkını kazanmak, onları kimseye muhtaç bırakmamak için ve rahat ibadet edebilmek, senin kullarına faydalı olmak için vazifeme gidiyorum, demelidir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Böyle niyet eden bir tüccar, bir memur, bir öğretmen, hakim ve subay, vazifesini yaparken hep sevap kazanır. Her işi, ibadet olur. Dünyada kazandığı şeyler de, caba olur
Müslüman kime denir?
Bir gün de bazı gençler;
- Müslüman kime denir diye sordular.
Cevabında;
- İman edip de kendini İslamiyet’e uyduran kimse, Müslümandır, buyurdu. İslamiyet’i, kendi arzularına, keyiflerine uydurmak isteyen, Müslüman değildir.
Ve ilave etti:
- Bunlar bilmezler ki, Allahü teâlâ, dinleri, nefsin arzularını, keyiflerini kırmak ve taşkınlıklarını önlemek için göndermiştir.
|