Büyük âlim ve Veli Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Allahü teâlânın razı olduğu işler, Farzlar ve Nafileler diye ikiye ayrılır, buyurdu. Nafilelerin, farzlar yanında hiç kıymeti yoktur. Bir farzı, vaktinde yapmak, vakti geçmişse hemen kaza etmek, halis niyetle bin sene nafile ibadet yapmaktan daha iyidir.

Sordular:
- Her nafile ibadet böyle midir efendim?
- Evet. Nafile olan namaz, sadaka, oruç, zikretmek ve başka nafilelerin hepsi böyledir.

Ve ekledi:
- Mesela zekat vermek farz olduğu için, bir altın zekat vermek, dağlar kadar altını sadaka vermekten daha iyidir.

Allah bizi seviyor mu?

Bir gün de bazı sevdikleri gelerek;
- Efendim, Allahü teâlânın bir kulunu sevmediği nasıl anlaşılır? diye sordular.

Cevaben;
- Vaktini boş şeylerle geçirmesinden anlaşılır, buyurdu.

Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte; (Bir insanın malayani ile vakit geçirmesi, Allahü teâlânın, onu sevmediğinin alametidir) buyuruldu.

Sordular:
- Malayani nedir efendim?
- Faydasız iş demektir. Mesela bir farzı yapmayıp, bunun yerine nafile ibadet yapmak, malayani ile vakit geçirmek olur.

- Hikmeti ne efendim?
- Çünkü nafile ibadetin farz ibadet yanındaki kıymeti, bir damlanın, deniz yanındaki kıymeti kadar bile değildir.

- Sünnetin farz yanındaki kıymeti de böyle midir efendim?
- Evet. Sünnetler de öyledir.